Akıllı ve özgür bir kişi, ona hayvan doğasını hatırlatan ve onun yabanıl kimselerle bir arada bulunmasına sebep olan her şeye karşı çıkar. Bu nedenle insan, bilinci uyanır uyanmaz çıplaklığını örter, yiyeceklerini pişirir, ahlaka aykırı gelen her şeyden tek başına ya da diğerleriyle beraber kaçınır.
Adaletin başlangıç noktası itibar duygusundadır ve özne kendisini zekâ, yetenek ve güç bakımından daha değerli hissettiğinden, bu duygu doğal olarak daha da faaldir. Aslanın hayvanların en mağruru ve en cesuru olması da böyledir; çünkü en güçlüleri odur ve çünkü gücü konusundaki bilinci de en yüksek düzeydedir
Güzelliğin olmadığı bir güç ve buna mukabil gücün olmadığı bir güzellik yoktur, tıpkı biçimi olmayan bir maddenin ya da maddesi olmayan bir biçimin var olmadığı gibi
İnsanın gördüğü bütün güzellikler ve değerler doğada değil insanın kendisindedir. Dünya boştur aslında ve bütün ihtişamını onu yaldızlayıp yücelten ruha borçludur.
Sürü, bile bile akıllarını terk eden ve aklın işleyişini reddedden şahısların oluşturduğu topluluktur. Sürü, insanın bile bile hayvan tabiatına alçalmasıdır
Gücümüz zayıflığımızdan boy atar. Hor görülerek ve aşağılanarak tahrik edilmediğimiz sürece gizli güçlerle donanan öfkemiz uyanmaz. Büyük insan daima razıdır küçültülmeye. Avantajların sunduğu rahat minderde otururken uyuyakalır; ama itilip kakıldığında, cefa gördüğünde ve mağlup edildiğinde bir şeyler öğrenme şansı vardır; aklını ve yiğitliğini geri kazanır; gerçeklere kavuşur; cahilliğini anlar; kibrin çılgınlığından arınır; itidale ve hakiki kabiliyetlere sahip olur. Bilge insan kendisine saldıranlarla saf tutar.
Şeyler çifttir, her şeyin bir eşi vardır. Kısasa kısas, göze göz, dişe diş, kana kan, cana can, aşka aşk. Verin, size de verilir. Sulayan, kendisi de sulanır. Neyi istiyorsun diye sorar Tanrı: Bedelini öde ve al.