Bugüne kadar yüzlerce üyemize ücretsiz olarak kitap gönderdik.
Sen de topluluğumuzda yerini al, yazar alımlarımız kısa bir süre için açık.
Her şey tamamen ücretsiz.
normalsozluk.com/b/yeni-kayit-ol...
Bir ekşisözlük klonu daha. Umarım bu da diğer girişimler gibi başarısız olmaz. Neden "küfürsüz" gibi bir motto seçtiğinizi anlayamadım. İnsan kendisini istediği gibi ifade edebilmeli. Adamın üslubu budur, önemli olan kişilik hakları kapsamında başkasına küfredilmemesi. Sonuçta bu ülkede sokaklarda ağdalı konuşulmuyor... Reddit v.b. platformlarda wtf demeyi yasaklayın bakalım, anında üye stoğu aşağıya iniyor mu inmiyor mu görürsünüz. Neyse bu da sizin tercihiniz ne diyelim. Benim katılmayı asla düşünmeyeceğim bir oluşum :)
Şunu açıkça ifade edelim ; Türk toplumunda çekirdek ailenin geldiği durum içler acısı. Merkezi olarak bunun sebebi ahlaksızlığın salgın bir hastalık gibi yayılması. Peki ne oldu da son 20 yılda toplum bu noktaya geldi.
Aile üzerinden bir analiz yapmamız gerekiyorsa ; Erkeğin sadakatsizliğinin stabil bir grafik eğrisi hep vardı. Ama kadınların son dönemdeki sadakatsizlik trendinin doyumsuzluk ve erkekleri lükse ulaşmak için bir araç olarak kullanmalarının geldiği nokta inanılmaz bir seviyesizlikte.
Gerçekten objektif bir değerlendirme yapmak isteyenleri duymak için bu soruyu soruyorum.
İnsan beyni ödül‐ceza mantığına göre çalışıyor. Ne ödünlenirse insan muhtemelen bunu seçiyor. Günümüzde ahlak ve erdem eskilerin masalları statüsüne indirgeninken, erdemli olmak bir zayıflık gibi algılanıyor. Dolayısıyla eş seçimi yani hipergami maddi‐menfii en yüksek çıkarların olduğu yöne doğru kayıyor. Paranın ve maddi menfaatlerin tek değer olarak görülmesi beraberinde ahlaki seçilimleri etkisiz kılıyor ve bu şartlarda toplumun ahlaksızlaşmaması düşünülemez. Çözümü ise insanların yeterli maddi imkanlara ulaşması ile mümkün görünüyor. Zaten hayat standartlarını kendi başına sağlayabilen bir birey bu tip arayışlara girmeyecektir. Ekonomik çöküş berberinde ahlaki çöküşü de getiriyor.
Gökhan evet Gökhan bey haklısınız, artık toplumumuzun anlayacağı dilde bir çözüm üretmek zorundayız. Bunu eskilerin masalı olarak değil ama erdemli toplumun bir mirasçısı olduğumuzu ön plana alarak yapmalıyız belki de. Eş seçimindeki maddi çıkmaz; kadın ve erkeği öyle ya da böyle seçeceği eş için öncelleyeceği kıstaslarda ekonomik denklik ya da rahat yaşam kriterinin baskısından kurtulamıyoruz bu da diğer önemsenmesi gereken özellikleri ikinci plana atıyor maalesef.
Ama emin olun hayat standartlarını kendi başına sağlayan ve maddi refaha kavuşan çiftlerde bu durum çok daha fazla.
Dünyayı değiştirme isteği, çok yoğun şekilde hissedilen yetersizlik duygusunun cevabı da olabilir. Eksi duygu ne kadar güçlüyse, onu yenme çabası da o kadar büyük olacaktır.
Taziyeevinde, elinde pilav tabağıyla “Pardon, karabiber var mı acaba?” diye soran birisini anlatmışlardı. Garipsemiş ve şaşırmıştım. Sonra bununla ilgili bir twit attım. Meğer nasıl kanayan bir yaraya parmak basmışım. Kan revan içinde kaldım. Ne yorumlar, ne hikâyeler...
Annesinin vefat ettiği gün mutfakta saatlerce Türk kahvesi pişirenler…
Cenaze evinde yemek dağıtılmaz, cenaze evine yemek götürülür! Birisinin yakını ölmüş, acısı var, bir de milletin karnını mı doyuracak? Taziye evinin yemek dağıtmasının ne dinde ne de kültürümüzde yeri yoktur ayrıca insan tabiatına aykırıdır.
1000kitap, senin gibi kitap sitesini magazinleştiren, milletin blog olarak kullandığı, kitap alıntılarını bile para karşılığında görünür kılan bir zihniyet için elbette boomer aktivitesidir. Sayenizde bu sitede kitap okumak boomer aktivitesi oldu😂