Kadın, bütün kadınların sustuğu ne varsa, hepsinin toplamından oluşan bulanık bir zamandı ve erkeğin bütün düşlerini hem kışkırtıyor, hem de bir hayal eskisine dönen gövdesine gömüyordu.
Dünyaya açılan iki büyük kapıdan birini yeni bulmuşlardı. Kimse kendini silerek var olamazdı. Ölüme dek süren bir mucizeydi dünya ve insana yalnızca bir ömür bağışlamıştı.
Gökyüzü öylesine genişti ki...
Ellerine düşen kahverengi lekelere bakarak gülümsediler. Uzun uzun durdular aynanın karşısında. İlk kez dünyaya ait olduklarını duyumsuyorlardı. Ne tuhaf, insanın en büyük hazinesi, ona en büyük acıyı çektiren yüreğiydi ve gökyüzünü içine alacak kadar genişti. İnsan bunu ne geç öğreniyordu.
İki ayrı yöne kayan birer yıldız gibi terk ettiler odayı...
Ne tuhaf, insanın en büyük hazinesi, ona en büyük acıyı çektiren yüreğiydi ve gökyüzünü içine alacak kadar genişti. İnsan bunu ne geç öğreniyordu.