Mersinli Er Emin ÇÖL
'' 1914 Ağustos'unda Adana'nın genel yerlerine büyükçe kağıtlar asıldı.Kağıtta büyük harflerle ' SEFERBERLİK VAR ASKER OLANLAR SİLAH ALTINA ' diye yazıyordu. Halk öbek öbek toplanmıştı. Biri ' Ben cepheden döneli daha 15 gün oldu 5 de çocuğum var ' dedi. Biz Mersinli 4 arkadaş Çanakkale'de 48. Alay'a verilmiştik. Çantaları toplayıp vagonlara doluştuk. Bizim Mehmetçikler de avaz avaz ayrılık türküsü söylüyorlardı. Çantalarımızda bayat ekmekle birlikte çarık iğnesi , kösele , örs , çekiç ve kerpeten vardı. Niye biliyor musunuz ; Çünkü Mehmetçiğin babasından dedesinden öğrendiği iki amansız düşmanı vardı : Açlık ve Ayakkabısızlık...
Kitap içerik olarak kendini okutan bir kitap. Aklımızda kalan fakat cevaplarını bilmediğimiz soruların yanıtları mevcut hemde bu cevaplar Can Dündar gibi bir araştırmacının elinden çıkmış. Bunun yanı sıra kaynaklar oldukça güvenilir. Bu kadar iyi özelliğe rağmen bence bu kitap semiobjektiv yani tam tarafsız kalınmamış. Nitekim Can Dündar kendi dünya görüşü göre kaynakları seçiyor. Yanı aynı konu ile ilgili bir çok anlatım varsa en uygun olanını seçerek okuyucunun kendi gibi düşünmesini sağlıyor.
GölgedekilerCan Dündar · Can Yayınları · 2015317 okunma
İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi 29 Ocak 1923 akşamı Beyaz Köşk'e girerken başına geleceklerden habersizdi. Uşakizadelerin bir çay davetine katıldığını sanıyordu. Ama işin aslını kapıda Başyaver Salih'ten öğrendi. Davetin asıl sebebi Gazi Hazretlerinin nikahıydı ve nikahı da kendisi kıyacaktı. Müftü şaşırdı çünkü o güne dek dini nikahlar perşembe günleri kıyılırdı, oysa o gün günlerden pazartesiydi. Nikahın kıyılacağı odayı görünce ikinci şoku yaşadı. Kadınlı erkekli bir grup oturmuşlar, nikahın başlamasını bekliyorlardı.
Müftü" Burada mı, kadın erkek bir arada mı?" diye sordu. "Emir böyle" dediler.
Bu Türkiye'nin ilk alafranga nikahı olacaktı.
Ian Hamiston
Akdeniz Seferi Kuvvetler Komutanı:
Öteden beri arkadaşlar bana ölümle yüzyüze gelince ne hissettiğimi sorarlar. Ben böyle durumlarda iki farklı durum yaşarım. Birincisi şöyle düşünürüm; "bu ne heyecan bu ne heybetli bir manzaradır...Şu saniyemi milyonlara değişmem." İkincisinde ise; " Ben ne eşek herifim ki burada bulunuyorum. Şu boğaz ne diye tüm dünyanın bir harp meydanı haline geliyor? Bu boğuşmada maksat nedir? İnsanlığın bilincine, sağduyusuna bir hal mi oldu? Dövüşmeye hiçbir sebep yokken niye bu cefaya katlanılır ve iki ayrı insan grubu karşı karşıya geçip birbirlerini yemeye çalışır ?"
Can Dündar bu belgesel tarzı kitabında Kurtuluş Mücadelemizde adını hiç duymadığınız ya da nadiren duyduğunuz isimlerin ağzından savaşın yıkımını,vahşeti,askerlerin savaş alanında hissettiklerini,vatan için gözlerini kırpmadan canlarını veren isimsiz kahramanlarımızı sade ve akıcı bir dille anlatmış. Ayrıca kitabın ilk bölümlerinde geçen Fikriye Hanım'ın Atatürk'e olan platonik aşkı oldukça hüzünlü , iç yakıcı ve umutsuz bir hikayeydi. Tarih seven arkadaşlar sıkılmadan okuyabileceğiniz aynı zamanda bilgi sahibi olacağınız güzel bir kitap,tavsiye ederim.
GölgedekilerCan Dündar · Can Yayınları · 2015317 okunma
Gölgedekiler, Atatürk’ün yanında, gölgesinde kalmış insanlar hakkında anekdotlar içeren bir kitap. Kitapta tanıdığımız, bildiğimiz isimler de var belki ilk kez duyacağınız isimler de. Kurtuluş Savaşı dönemine ilgi duyan kişilerin severek okuyacağı bir kitap.
GölgedekilerCan Dündar · Can Yayınları · 2015317 okunma
Bilinçaltı köprü altı gibi bir şey mi idi? Yukarıda gün ışığındakiler ile aşağıda gölgedekiler gibi mi? Birbirlerinin varlıklarından haberdar olan ama her biri sanki diğeri yokmuş gibi......
Kitapda beni en etkileyen bolum canakkale zaferinin ayrintilariydi, askerlerin konusmalari yapilan mucadele, akan onca kan beni derinden etkiledi, Allah hepsinden razi olsun
GölgedekilerCan Dündar · Can Yayınları · 2015317 okunma
Dikkat spoiler içerir.
Özellikle Osmanlı devletinin yıkılışı ve Kurtuluş Savaşı sürecinin görünen kahramanları dışında yer alan diğer isimlerinin anlatıldığı oldukça güzel bir araştırma eseri. Atatürk'e aşık olan Fikriye, yakın arkadaşı Fethi Okyar Paşanın kurduğu Serbest Fırka ve Menemen olayı, önce muhalefet olması için desteklenirken sonradan cayılması gibi konular anlatılıyor. Bolşevik ihtilalinden sonra Sovyetlerden yardım alabilmek için kurulan Türkiye Komünist Partisi, Çanakkale savaşına katılan iki taraftan er ve komutanların günlüklerine yazdıkları da anlatılıyor. Sonrasında Çanakkale Zaferi sonrasında Atatürk'e istediği komutanlık ve mevkilerin verilmemesi Vahdettin ile çıktığı seyahat ve edindiği intiba da anlatılıyor. Ayrıca Büyük Millet Meclisinin kurulması ve kurtuluş savaşı sırasında ortaya çıkan muhalefet, bu ikinci grubun Atatürk'ün yetkilerini kısıtlamaya çalışması gibi konular da detaylıca anlatılıyor. O dönemi merak edenlerin mutlaka okuması gereken kitaplardan biri.
GölgedekilerCan Dündar · Can Yayınları · 2015317 okunma
Gölgedekiler kitabını okuduğumda fark ettim ki tarihimizde o kadar çok gizli kahramanlar varmış ki.. Tarih kitaplarını pek sevmem fakat bu kitap ile tarih kitaplarına ilgim arttı. Kitapta yer alan bilgiler objektif olarak değerlendirilmiş ve yararlanılan kaynaklar detaylı olarak belirtilmiş. Kesinlikle okunulması geren bir kitap
GölgedekilerCan Dündar · Can Yayınları · 2015317 okunma