Gönderi

Dostu Frauenstadt anlatır ve der ki: O günlerde Schopenhauer'in halinde ve tavrında öyle görülmedik bir şey vardı ki gören adeta aklının başında olmadığını sanırdı. Bir defasında şehir serasının içinde bitkilerin fizyonomisini düşünürken bütünüyle kendisini kaybetmişti. Kendisine birbirinden bunca farklı renk ve şekillerin nereden ileri geldiğini soruyordu. Böylesine has ve hususi olan şekliyle bu gelişme kendisine ne söyleyecekti? Burada bu yaprak ve tomurcuklarda kendisini dışa vuran şeyin iç öznel varlığı, merkezi iradesi nedir? Belki de kendi kendisine yüksek sesle konuşuyordu, hali ve tavrıyla olduğu gibi bu davranışıyla da seranın sorumlusunun dikkatini çekmişti. Sera sorumlusu bu sıra dışı adamın kim olabileceğini merak etmiş ve sonunda uzaklaşırken dayanamamış bu soruyu sormuştu. Schopenhauer "Evet, şimdi siz bana kim olduğumu söyleyebilseydiniz, teşekkürü borç bilirdim." Sorumlu karşısındaki adama sanki çılgının biriymiş gibi bakmıştı. Schopenhauer Frauenstadt'a bu küçük bir şakaydı demişti.
Sayfa 151 - Say Yayınları - Çeviren: Ahmet Aydoğan - I. Baskı: 2015 • Schopenhauer İdealizmi - William Mackintire SalterKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.