Gönderi

Toprak damının günden yanına oturmuş, İnce Memedine dizleme bir çift çorap örüyordu. Çorabında bitmesine az kalmıştı. Bu çorap öyle güzel bir çorap olacaktı ki bitince, hiçbir ana on yıldır askerdeki yüzüne hasret kaldığı oğluna, kara sevdalı bir kız, ölümüne Özlem duyduğu yavuklusuna,Bir gelin ateşinden yandığı Gurbetteki kocasına böyle bir çorap yapmamış olacaktı. Masmavi çiçeklerden büyüklü küçüklü nakışlar işlemişti çoraplara. Bu çorapları taa uzaktan İnci Memedde görenler, ağzına kadar çiçekle dolmuş bir tarlanın yürüdüğünü sanacaklardı. Böyle bir çorabı şahlar, padişahlar, Koçyiğit, Köroğlu bile giymemiş görmemişti...
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.