Gönderi

Hırsızlık nedir bilmezdik: Fransız müellif Dr. Brayer, 1830' ların İstanbul' unu getiriyor önümüze: "Evlerin kapısının şöyle böyle kapatıldığı ve dükkânların çoğunlukla umumî ahlâka itimaden açık bırakıldığı İstanbul' da her sene azami beş–altı hırsızlık vak' ası görülür." Ubicini Dr. Brayer' i şöyle doğruluyor: "Bu muazzam payitahtta dükkâncılar, namaz saatlerinde dükkânlarını açık bırakıp camiye gittikleri ve geceleri evlerin kapısı basit bir mandalla kapatıldığı halde, senede dört hırsızlık vakası bile olmaz. Ahalisi sırf Hıristiyan olan Galata ile Beyoğlu' nda ise hırsızlık ve cinayet vak' aları olmadan gün geçmez." Naziktik: Edmondo de Amicis isimli İtalyan gezgini, yine 1880' lerin "biz"ini anlatıyor bize: "İstanbul Türk halkı Avrupa' nın en nazik ve en kibar insanlarıdır. Sokakta kavga enderdir. Kahkaha sesi nadirattan işitilir. O kadar müsamahakârdırlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir, bizim kiliselerde gördüğünüz kolaylığın çok fazlasını görürsünüz."
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.