Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

272 syf.
·
Puan vermedi
·
35 saatte okudu
Mo Yan ile Tanışma
"Karmaşık ve çok renkli olan kırsal yaşam büyük bir edebiyat eserine benzer,okuyup bitirmesi kadar okuyup bitirdikten sonra anlaması da çok zordur." Bu cümle kitaptaki Uçan Gemi adlı öyküde geçiyor. Okuduğumdan beri kafamda geziniyor ve öykülerin arka planını çok güzel anlatıyor! "Çin mitolojisi... tarih, efsane ve mitin bir karışımıdır." Bu cümle de Oxford'un Asya Mitolojisi sözlüğünde geçiyormuş. Okurken bilgi eksikliğini duyduğum Çin mitolojisini araştırken karşıma çıktı ve kitaba asıl tadını veren puslu anlatımı nasıl güzel işaret ediyor! Mo Yan'ın dünyasına ısınmak için ilk önce öykülerinden başlamak istemiştim. Kitabı bitirdikten ve yazar hakkında araştırma yaptıktan sonra isabetli bir karar verdiğime inanıyorum. Öncelikle bu kitabı okumak isteyenlere bir tavsiyede bulunmak isterim. Eseri daha iyi özümseyebilmek için Çin'in özellikle son yüz senelik tarihine bir bakmalısınız. Çünkü öykülerin arka planını döneminin siyasal ve toplumsal olayları oluşturuyor. Ayrıca Çin mitolojisine ve sanat anlayışına bir göz gezdirmeniz de daha keyifli bir okuma için iyi olabilir. Çünkü öyküler efsanelerle, mitlerle, fantastik öğelerle bezeli. Çin kültürü dünyanın kadim kültürlerinden biri. Çin dili ise dünyanın en zor dillerinden biri olarak biliniyor. Ayrıca Çin, kültürel olarak da bugün yakın olmadığımız bir ülke. Bu yüzden kitabı Çince aslından çeviren
Erdem Kurtuldu
Erdem Kurtuldu
' yu bu doyurucu çeviri için takdir ettim. Ve kendisinin Çinceden çevirdiği diğer kitapları da listeme hemen ekledim. Böylece çok eksik olduğum Çin edebiyatı alanında biraz ilerlemeyi umuyorum. Kitapta seçme on iki öykü yer alıyor. Mekan olarak Çin taşrasını görüyoruz. Zaman, tam olarak belli olmasa da tarihsel ipuçlarından faydalanarak 1960'lardan 1980'lere uzanan bir süreç olduğu fark ediliyor. Kitaba ismini veren Saydam Turp adlı öykü bir novella uzunluğunda ve kitabın üçte birini kaplıyor. Kanımca en sağlam öykü de bu. Diğer öyküler yaklaşık 5 ile 40 sayfa uzunluklarında. Eser bittikten sonra yaptığım okumalarda öykülere özellikle hakim olan ve Çin tarihine damgasını vuran üç önemli olay olduğunu gördüm: İlki, Büyük İleri Atılım adı verilen ekonomik başarısızlık ve peşinden gelen insani felaket: Çin'de 1958-1961 yılları arasında Çin Komünist Partisi tarafından gerçekleştirilen ekonomik ve sosyal bir kampanyaydı. Mao Zedong liderliğindeki kampanya hızlı bir sanayileşme ve kolektifleştirme yoluyla ülkeyi tarım ekonomisinden sosyalist bir topluma dönüştürmeyi amaçlıyordu. Farklı kaynaklara göre on ile yirmi milyon insanın açlıktan öldüğü tespit edilmiş. İkincisi , Kültür Devrimi adıyla bilinen hareket: Ülkedeki bütün Batı tesirini silmeyi hedefliyordu ve eski kültüre dair her şeyi yasaklıyordu. Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Mao Zedong'un iktidardaki son on yılı içinde (1966-1976) Çin Devrimi'nin ruhunu yeniden canlandırmak için başlatıldı. Birçok insanın yerinden, işinden edilmesine sebep oldu. Sonuncusu ise Çin'in Tek Çocuk Politikası: 1979 yılında aşırı nüfus artışının önlenmesi amacıyla uygulanmaya koyuldu. Etnik azınlıklar ve bazı istisnai durumlar bu politikadan muaf tutulmaktaydı. Bu yasak kırsalda tutunamamıştı ve bütün cezalara karşı gizli saklı fazla çocuk yapılmıştı. Bazen ilk çocuk kızsa doğar doğmaz öldürülmüş veya terk edilmiş. Teknoloji geliştikçe anne karnında cinsiyet tespiti yapıldığında kürtaj yoluyla kız çocuklar aldırılmış. Çin cinsiyet tespitini de yasaklamış. Bu durum, toplumda büyük bir kaosa yol açmış. Bu politika son birkaç yıla kadar sürüyormuş. Bugün Çin'de erkek nüfusu kadın nüfüsundan otuz küsür milyon fazlaymış. Bu öykünün kahramanları kimler peki? Artık tahmin edersiniz az çok: Fakir, yorgun, aç, örselenmiş, yılgın insanlar... Pek azı da iktidardakilerin semirttikleri. Öne çıkan çoğu kişi çocuk. Yazar, çocuk gözüyle anlatarak tarihi yumşatmak mı istemiş, olayların kendisinden çok izlenimlerine mi dikkat çekmek istemiş? Bilemedim. Konuşmamayı tercih! eden Saydam Turp'un Kara Çocuğu... İnsanları çözmüş gibi konuşmazsam daha az belaya uğrarım diye düşündün muhtemelen. Ama bir türlü kurtulamadın. Çünkü insanlar ötekiyle! daha çok ilgilenirler. Senin insan sesine kendini kapatıp doğanın en ufak kımıldanışlarına duyarlı kepçe kulaklarını unutamam sanırım. Büyük bir kara mizah öyküsünün kahramanı demir yiyen Demir Çocuk, sen de Kara Çocuk'la yan yana duracaksın hep dimağımda. ( Bir devlet politikası olarak eldeki tüm demirlerin eritilip demir yolu yapımında kullanıldığını ve ailesi zorunlu olarak çalışan çocukların bir yerde kapalı tutulduğunu sonradan öğrendim) Ve terk edilen, kürtaj ettirilen, öldürülen ya da "belki bu sefer erkek olur" umuduyla sürekli sayısı arttırılan kız çocukları sürüsü... Sizi anımsarken ki duygum çok net: Acı. İnsanlardan başka aralara serpiştirilen ve geleneklerde büyük rol oynayan hayvan ve bitkileri okumak da güzeldi. Köpekler, tilkiler, balıklar; turplar, darılar, tatlı patatesler... Yazarın anlatımına gelecek olursak hayli sert. Gerçekçi bir dili var. Bol bol küfür görüyoruz. Halk deyişleri ve halkın günlük konuşma dili yansıtılmış. Tasvirleri çok canlı. İnsan cesetleriyle ilgili kısımları okurken midem epey zorlandı. Karşınıza yer yer hayaletler, mucizeler, büyüsel güçler çıkıyor. Ben çok seviyorum bu anlatım tarzını. Gerçeklerde her zaman puslu bir taraf vardır çünkü. Her büyülü gerçekçi anlatıma yapıştırıldığı gibi yazara da
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
'e benzeme damgası vurulmuş. Ben çok benzetemedim. Kendisi bir söyleşide
William Faulkner
William Faulkner
'den etkilendiğini belirtmiş. Bu durum çok hoşuma gitti. Çünkü
Döşeğimde Ölürken
Döşeğimde Ölürken
'i okuduğumdan beri Faulkner benim için keşfedilmeyi bekleyen bir heyecan unsurudur. İncelemeyi bitirirken kitapta geçen hoş bir detayı paylaşmak istiyorum. Terk Edilmiş Bebek adlı öyküde yazar, ayçiceği tarlasında
Durgun Don
Durgun Don
'un kahramanları Gregor ile Aksinya'nın ayçiçekleri arasında koşuşunu hayal ediyordu. Öykü bitince ben de ayçiçekleri arasında durmuş Gregor ile Aksinya'yı hayal eden Mo Yan'ı hayal ettim. Sonuç olarak Saydam Turp'u sevdim ama büyük bir sanat eseri diyemem. Ancak yazarın daha büyük eserleri için bana ipuçları verdi. Ve çok daha iyi seyler okuyacağımı sezdirdi. #104998044 etkinlik vesilesiyle okuyan bütün okurlara keyifli okumalar dilerim.
Ebru Ince
Ebru Ince
iyi ki aklıma düşürmüşsün de girmişim Mo Yan'ın dünyasına. Bize kattığın her kitap ve yazar için teşekkür ederim:)
Saydam Turp
Saydam TurpMo Yan · Can Yayınları · 2019230 okunma
··
1.755 görüntüleme
Seda okurunun profil resmi
Gönül.
Gönül.
Hoca'm...Ne güzel aktarmışsın yine kitabı, emeğine sağlık. Sadecee bu kitap kaldı Mo Yan'da okumadığım. Büyük bir sanat eseri olarak bulmadığın için biraz öteleyeceğim o halde. İçki Cumhuriyeti'ni beğenmemiş, hayal kırıklığı yaşamıştım, sonra diğer romanlarıyla toparladım. O nedenle şu anki Mo Yan büyüm bozulsun istemiyorum:) Faulkner demişsin ya, o kısmın altını kalın kalın çok çizesim geldi, o adam bende bir takıntı, bir mükemmeliyetçilik sembolü. En sevdiğim dünya yazarlarında tartışmasız ilk sırada. Hani derler ya, "delilik ile dahilik arası bir yer" diye.. İşte Faulkner tam da oranın başköşesine kurulu bir yazar. Çok bekletmeden Faulkner'in akışına bırak kendini, bana güven n'olur :)
Gönül. okurunun profil resmi
Büyük eserlerden sonra bir heyecan eksikliği yaratabilir. Ben de olsam ötelerdim sanırım :) Öte yandan bu öyküler zaten Yan'ın şaheserleri olarak bilinen devasa romanlarla yarışamazdı. İncelemelerden hareketle ufaktan başladım ben de giderek hazzı artsin diye:)) Senin tavsiyeni ciddiye almamak mümkün mü? Şimdi daha da heyecanlıyım Faulkner için. Teşekkür ederim hocam, katkıların ve tavsiyelerin için iyi ki varsın 🥀
AkilliBidik okurunun profil resmi
Çok keyifli bir inceleme olmuş, kaleminize sağlık. Mo Yan okumak keyifli, ben de Kızıl Darı Tarlaları'nı çok beğendim.
Gönül. okurunun profil resmi
Sizin ve diğer okurların incelemeleri ile ben de Kızıl Darı Tarlaları ve öbür büyük romanlar için heveslenmiştim. Öykülerden sonra daha iyi anladım beni neyin beklediğini. Teşekkür ederim, daha nice kitapta buluşmak üzere:)
Ebru Ince okurunun profil resmi
Bir Çin "cinnetine" gönüllü girdik ki Allah sonumuzu hayrede dostum :)) en son saat altı sularında Mao'nun drama oyucusu dördüncü eşinin güncesiyle kafamı duvarlara vurmak isterken (anlatı dili berbat ) son sayfada son nefesimi vermek üzereyken hatta 1.cildin sonu yazısıyla karşılaşıp Laaaaaannn bunun devamı da mı var diye bir nida eşliğinde yarım saatliğine kendimden geçtim :)))) O sevimsiz Mo Yan gibi sıfatlarla kendi kitabında kendinden sürekli olarak bahseden bu yazarla ilişkim bir eşşek olarak sonrasında.boğa ve domuz en son köpek derken maymuna dönüşüp tekrar tekrar dünyaya giriş yapıyorum :))) ne diyorum ben !!! Mo yan okuyan anlar :)) böyle.ışte ! :)))) Seviyorum seni o kadar.! :)))
Gönül. okurunun profil resmi
Ara sıra uzak diyarlara açılmak iyi geliyor, olsun:) . Ben Mo Yan külliyatını okumadan iflah olmam gayrı. Nice yeni cinnetlere abam:)) Ben de seni seviyorum🌻
GökHan okurunun profil resmi
Bende şimdi bitirdim. İnceleme yazmayı düşünüyordum çünkü Mo Yan her zaman olduğu gibi beni çok etkiledi. Fakat sizin incelemenizi okuduktan sonra yazmaktan vazgeçtim. Çok başarılı bir inceleme olmuş. Kaleminize sağlık 👏☺️
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Gökhan Hocam. Bir Mo Yan hayranı olarak beğenmenize mutlu oldum😊 Ben de alıntılarınızı takip ederek kitabı yeniden anımsamış oldum.
Ebru Ince okurunun profil resmi
Ey uçan gemi ,uçan gemi ..... ..... senin ! :))
Gönül. okurunun profil resmi
Ben de tam sana soracaktım, hangi öyküde kaldın diye:))
1 sonraki yanıtı göster
Bohem okur okurunun profil resmi
Okumak ve kitapların dünyasında en çok faydalandığım kılavuzum yine ne güzel anlatmış şiirli diliyle.Sayende gözlerimi kapatıp ben de gittim bir kez daha o ayçiçek tarlasına:) “Döşeğimde Ölürken “ okumak için öne alacağım 👍
Gönül. okurunun profil resmi
Ayçiçeklerinin seni de yakalayacağını biliyordum🌻 Teşekkür ederim. Faulkner kitapları bizi bekliyor bütün çekiciliği ile:)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Çok kaliteli bir inceleme olmuş. Elinize, emeğinize sağlık. Sanırım bu kültüre ait kitaplar konusunda çokça eksiğim var. En kısa zamanda tamamlamam gerekiyor. Az önce Kaan’ın bir incelemesini okudum. Şimdi sizinkini okudum ve bunu fark ettim. İncelemeniz tam kararında ve oldukça bilgilendirici olmuş. Özellikle Çin tarihine damga vuran 3 önemli olay beni sarstı. Yeni bilgiler edindim sayenizde. Teşekkürler. Kaleminize kuvvet...
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim. Mo Yan hem toplumcu bir yazar hem de edebi yönü hayli kuvvetli. Üstelik Çin'in kendisi ile de iç içe. Bu yüzden çok yönlü bir okuma için tavsiye ederim. Gerek çeviri eksikliği gerek coğrafi uzaklık neticesinde çoğumuz Uzak Doğu edebiyatında eksiğiz. Farklı kültürler ve edebi eserler okurunu bekliyor.
Kaan okurunun profil resmi
Eline sağlık Bilge, cok güzel bir yazı olmuş. :)
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim:)
Nisanur Işık okurunun profil resmi
Süper bir inceleme olmuş, daha iyisi düşünülemez 🌼
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.