"Ve biz inançsızlar, biz kendilerine yalan söylenmiş, biz tekmelenmişler, biz çaresizler ve biz gözden çıkarılmışlar, biz Tanrı'yla, iyiyle ve sevgiyle düş kırıklığına uğratılanlar, biz acı çekerek öğrenenler: Her gece güneşi bekliyoruz. Her yalanda yeniden beklemeye başlıyoruz doğruyu. Biz geceleri her yeni yemine inanıyoruz, biz gece uykularına hasret kalmışlar. Bizler marta inanıyor, kasım ayının ortasında marta inanıyoruz. Kendi bedenimize inanıyor, bu makineye, bu makinenin yarın da var olacağına, yarın da yine çalışacağına inanıyoruz. Kar fırtınası ortasında yakıcı, kızgın güneşe inanıyoruz. Yaşama inanıyoruz biz, ölümün ortasında inanıyoruz. İşte böyleyiz biz, yanılsamalardan uzak, kafalarında akla gelmedik büyük hayallerle yaşayan biz insanlar."