Din yavaş yavaş bilime ayak uydurmak zorunluluğunu duydu. Kutsal Kitap'taki ipe sapa gelmez ilkelerin, benzetmeler, simgeler yoluyla açıklamaları yapıldı; Protestan- lar ilkin Kilise ile Kutsal Kitap arasında paylaşılan yetkiyi yalnız Kutsal Kitap'a, sonra da bireyin ruhuna tanıdılar. Yavaş yavaş dinin gerçek olgulara dayanmadığı ortaya çıktı, örneğin Adem ile Havva'nın gerçekten yaşayıp yaşamadıkları tartışma konusu oldu. Böylece din, ayrıntılar üzerinde durmaktan vazgeçerek, postu kurtarmaya çalıştı - bunu başarıp başaramadığı da ortadadır.