Gönderi

''kalın meşinden dikilmiş kara postallarını ben çıkarırdım ayağından. babamın babam gibi değil de sadece asker gibi koktuğunu düşünürdüm o zaman. toz, ter ve demir... ülkenin dört bucağına yapılmış askeri lojmanlarda, orduevlerinde, kamplarda, garnizon gazinolarında gördüğüm her üniformalı erkek, toz, ter ve demirden yoğrularak yapılmış tek bir erkeğin bin kere çoğaltılmış kopyasıydılar. onların arasında sırtından tanırdım babamı. sırtıyla dünyayı iteklerdi.''
Sayfa 65 - metis yayınları
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.