Çok fazla gitmek istediğim halde anaokuluna gönderilmemiştim. Gereksiz görülüyordu. 1. sınıfta anaokulunun kapısından içeriyi her gördüğümde ağlıyordum yerdeki halılar kırmızı önlükler çok hoşuma gidiyordu. O zamanlar ailemin bana haksızlık yaptığını düşünüyordum.
Neyse öğrenci olarak o kapıdan giremedim ama yıllardır öğretmen olarak giriyorum :))
Ben yaşımı hatırlamıyorum ama küçükken ablamla köyde kalırdık bir gün dedem benle ablama abur çukur almıştı tam yiyecekler yengem gizlice birimizin hissesini kendi kardeşine göndermişti komşuydu o zaman kendi ailesiyle . Yani ablamla bir kişilik eşyaları bölüştürdük kendimize.
Şimdilik hatırladığım bu
Ilkokulda baslıyor sınıfsal ayrımlar. Memur çocukları ve diğerleri diye. Benim ilk haksizlık kavramıyla tanışmam o zamanlar olmuştu. Özellikle öğretmen çocukları çok daha anlayışla karşılanırdı öğretmenler tarafından. Şimdi ben de bir öğretmenim. Çocuklarımın hepsine eşit söz hakkı vermeye çalışıyorum. Bize bahşedilmeyen o dinleyen öğretmen figürunü tüm öğrencilerime hissettirmek istiyorum. Sırf ilk haksızlıkla tanışmaları ilkokul sıralarında olmasın diye.