Gönderi

O kadar asırlık Mevlevi terbiyesi onda ferde ait herşeyi silmiş, sanki bu halim, ilhamlı ve sabırlı adamı, -Aziz Dede'den bir gün dinlediği yedi sekiz notalık bir cümleyi aynen tekrarlıyabilmek için eve dönüşünde sekiz on saat üst üste çalışmış, o modulasyona yükselmişti; bunu sık sık üstadım medh için anlatırdı- bir nevi hüviyetsizliğin içinde eritmişti. O kadar ki bu küçük ve kim bilir nasıl bir iç güneşinin sıcağında yarı erimiş maddesinden başka bir ferdi tarafı yok gibiydi. Bu madde de bir yığın adabın, teşrifatın, kendini herkesle bir görmek, bize garip gelecek bir hicapta şahsi herşeyi inkar etmek terbiyesinin altında her an gizleniyor, kayboluyordu. Mümtaz ona baktıkça Neşati'nin: "Ettik o kadar ref-i taayyün ki Neşati Ayine-i pür-tab-ı mücellada nihanız!" beytini hatırlıyordu.
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.