Aşağı Kaliforniya’nın günlük-güneşlik tepelerinin hayaline daldı. Sonra, Sonora’nın o kavurucu sıcağı, Meksika yaylasındaki sabah ayazı, kulübelerdeki çam kozalaklarının, kızaran mısır unu gözlemelerinin kokusu hayalinde canlandı. Tatlı bir coşkunluk gibi üzerine memleket hasreti çöktü. Taze portakalların tadı, yeşil biberlerin acısı. Buralarda işi neydi onun allah aşkına? Buraların adamı değildi ki o.
·
385 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.