Puanlama Konusu
Oğuz Aktürk ün dün son videosunu izledim arkadaşlar.Bakış açısına saygı duyduğum ve çok daha başarılı olacağına inandığım bir gerçek okur kendisi.Ne yazık ki okurlara Youtube de ekmek yok.Keşke arkadaşını kışkırtsaydı dediğim biri.Benimde son zamanlarda kafama taktığım bir konuya değinmiş videosunda.
Video linki.youtu.be/7apkqW7C3q0 ve
··
42,2bin görüntüleme
videoyu izleyip objektif yorum yaptığınız ve diğer dedikleriniz için çok teşekkürler. çoğu insan başlığın videoya yönlendirme olduğunu fark etmeden yorum yapıyor, o yüzden video amacının anlaşılmış olmasına sevindim gerçekten.
buna nasıl bir güncelleme getirilebilir bilmiyorum fakat aynı sorun sitedeki yazar arkadaşların kitaplarına verilen puanlarda da oluşuyor. kitabı okumayıp 10 üzerinden 1 puan vererek kitapların puan ortalamasını düşürüyorlar. yani puanı ben bu site için çoğu zaman yanıltıcı bir istatistik olarak görüyorum ama kısa vadede değiştirilmesi de epey zor olan bir konu, öncelikle insanların kitap yorum ve eleştiri kriterlerine göre puanlama yaparak zamanla kendi kendine değişebilecek bir konu belki de
eğer yeterli ve haklı argümanımız varsa bunları mesnetlendirerek bir kitaba istediğimiz puanı vermemiz bizim özgürlüğümüzde. ama dünyadaki çoğu kitabın kusurlu olduğunu düşünürsek çoğu kitap 10 üzerinden 10 puanı hak etmiyor bence de
Yorumumu beğenmenize sevindim Oğuz Bey.
Dediğim gibi imdb puanlama şekline dönüştürülmesi bence bu sitede gerçek puanların ortaya çıkması açısından doğrusu olacaktır.
Diğer dediğinizde de haklısınız.Okumadan puan verme konusu.Ama o konu bu seferde okudum diye işaretleme yapılabilir ve kötü kullanmak isteyen yine kullanabilir ne yazık ki.🤷🏾
IMDB sıralama düzeni teorik olarak güzel bir düşünce ama açıkçası tutacağını pek sanmıyorum. Çünkü :
Biliyorsunuz ki IMDB veri tabanları yine kullanıcıların oylarına göre düzenlenen bir yapıya sahip ama onun bile yeterli olduğunu düşünmüyorum, buna en basitiyle - neredeyse- almadığı ödül kalmayan TITANIC filminin dünyanın en iyi filmleri arasında gösterilmediğini örnek verebilirim. Bu sistemin kısıtlı kullanıcı puanlamasına göre buraya uyarlamasını yapmak söz konusu olacaksa da insanın aklına şu sorular geliyor : "Hangi kullanıcı, Nasıl bir birikimi var, Kafa yapımız ne kadar uyuşuyor..?" sorular çoğaltılabilir elbette...
Kaldı ki bunlar gözardı edilmiş olsa bile bahsini ettiğimiz kullanıcılar muhtemel, popülaritesi yüksek ve platformu diğer sosyal medya platformları gibi kullanan kullanıcılar arasından seçilecektir...
Eleştirmiş olduğunuz durumun sinir bozucu olduğunu çok iyi biliyorum-- keşke okumasaydım dediğim çok kitap var-- ama bunun çözümü genelde okuyanın kendisine kalıyor gibi. Nasihatlerin uçuculuğunu düşününce -bu konuda- ben oyumu tecrübeden yana kullanırım açıkçası zira derdi gerçekten okumak olan biri yolunu er ya da geç bulacaktır mutlaka...
Sevgiyle kalın. :)
Titanic iyi filmdir doğru ama en iyi filmlerden bence de biri değildir..Bu biraz kişisel zevk muhabbeti pek tabi..Ama sadece 18 yaş altı bir kitlenin okuduğu yazarlar bu sefer Ernest ile Zweig ile Tolstoy ile London ile pek tabi mukayese edilebilir..Bu farklı algoritmalarında olması gerektiğinin kanıtlarıdır..Bu algoritmalara site yönetimi daha iyi düşünüp güzel bi karar verebilir..Ama tekli seçilim ortak puan bu düzende olmaz..
1 sonraki yanıtı göster
Elif Şafak'ın Aşk romanını okuduktan sonra Mevlânâ ve Şems-i Tebrizi'ye merak saldım. Ayrıca Ustam ve Ben kitabıyla da Mimar Sinan'a..
(Yani hangi kitabın kime ne vereceği bilinmez.) Yeni ufuklara vesile olduysa her yazar, her kitap değerlidir benim gözümde..
30 dile çevrilmiş kitaplarıyla yeni yetme yazarlarla Beyza Alkoç'la falan aynı kefeye konması biraz abartı gibi geldi.
Kitap okudukça ve yaş aldıkça daha nitelikli kitaplar okuyoruz, okumalıyız da ama hiç kitap okumamaktan iyidir..
Diğer tüm söylediklerinize katılıyorum, tavsiye ettiğiniz videoyu da vakit kaybetmeden izleyip faydalanacağım 🙏
Zaten aynı kefeye koyan biz degiliz burada puanlama sisteminin hatası..20 tane 18 yasinda adam 10 verse 3 tane 35 yasindaki adam 4 verse o söylediginiz yazar hakettiği puanı alacaktır göreceksiniz..
15 yaşındayım ve bir kez olsun Beyza Alkoç gibi popüler kültür yazarlarını okumadım. Gerçekten kitap kurdu olan annem sağ olsun küçüklüğümden beri çok kaliteli kitaplar okuyorum. Ben yalnızca beşinci sınıftayken Aya Yolculuk adlı şaheseri bana alan annem ben dokuzuncu sınıftayken de Tolstoy ve Dostoyevski okumam için beni cesaretlendiriyor. Galiba gerçekten de ailelere büyük rol düşüyor çocukların okuma serüveninde
İşte bahsettigim bu..Bilincli anne baba..Ne yazık ki tüm anne babalar okumuyor..Okusun yeter düşüncesi çok daha fazla..Bazılarının da aklina bile gelmiyor okuma..Şanslısınız..
Bu yorum görüntülenemiyor
Videoyu izlemedim. Ama kendi tecrübemi paylaşmak istiyorum. Ben de ortaokul ve lise yıllarımda şuanda hiç sevmeyeceğim şeyleri okudum. Ama çok sevdiğim şuan hala tekrar tekrar okuduğum kitaplar da okudum. O zaman ailem ve öğretmenlerim bunları okuyacağına şunu oku bunu oku diye tavsiye verirdi. Hiç dinlediğimi ve bana verilen kitapları okuduğumu hatırlamıyorum. Ödev için zorla okuyup nefret ettiğim ve ilerleyen yıllarda çok güzelmiş o zaman neden sevmedim dediğim de oldu. Ama o yıllarda okuyup keşke okumasaydım dediğim kitap yok neredeyse. Dönüp baktığımda başarısız ve gereksiz kitaplar olduğu doğru. Fakat ben onları da okuyarak kitap okuma alışkanlığı kazandım, kendi okuma zevkimi buldum ve oluşturdum. Bu bir süreç. Bence zamanla o kitaplar onları tatmin etmeyecektir ve farklı arayışlara girip kendi okuma zevklerini ve iyi edebiyatı bulacaklardır.
Puanlama konusunda bir şey diyemeyeceğim çünkü hiç dikkat etmiyorum seçim yaparken.
Videoyu izlemediğim için orada bahsi geçen kitaplarla ilgili bir bilgim yok. Standart gençlik kitaplarını düşünerek yukardaki yorumları yaptım. Yoksa tabi aileler çocukların yaşlarına göre seçim yapmalı.
Kesinlikle haklısınız..Puanlama konusu ama gerçekten muhim..
Emre bey günaydın öncelikle , o kadar güzel bir konuya değinmişsiniz fakat bir ekleme yapmak istiyorum bu platformda bende dahil olmam üzere okuma grupları ile okuduğu kitabı yorumlayan insanlarda var. Ben yorumlarken hataları söylemekten ağır eleştirilerimi yazara bizzat söyleyerek kendi yorumum da bazı şeyleri es geçerek yazarım . Bazı gruplar da iyi yorum atmak zorunda bu da yaş skalasına göre oy vermede sağlıklı olmayacağı kanaatindeyim. Nacizane bu da benim fikrim
Nuray Hanım..Ben şundan eminim eski düzenden yani halihazırda kullanılan düzenden kesinlikle daha iyi olacaktır..Ama haklısınız..Zaten kusursuz bi puanlamayı yakalamak çok mümkün değil..
5 sonraki yanıtı göster
Bazı insanların bir kişiyi böyle abartarak gereksiz pohpohlaması, egosunu tatmin etmesi çok acı.
Abarttığım kelimeler neler hanımefendi? Bakış açısına duyduğum saygı kişisel bi yorum.Ben saygı duyarım siz duymazsınız mesela.Başarılı olacağına inandığımda yine aynı şekilde bi yorum.Abartı nerede anlamadım.Zaten 2 sıfat var.Gerisinde yazı.
2 sonraki yanıtı göster
"Akıl yaşta değil, baştadır" diye çok güzel bir atasözümüz var. Her kitap insanın hayatında farklı dönemlerde, farklı şeyler ifade eder. özellikle bir kitabı tekrar tekrar okuyanlar bunu teyit edeceklerdir. gençlik olgunluk ve ihtiyarlık çağlarının duygu durumlarını aynı tasın içinde toplamak bana göre de mantıklı değil. Ama bu kesinlikle 30 yaşındaki daha iyi değerlendirecek anlamına gelmiyor. Fakat kitaplara okur yaş aralıkları bilgisi eklenirse çok faydalı olacağını düşünüyorum. Sonuçta biz de gençlik yıllarında bizi derinden etkilediğini düşündüğümüz, şimdi dönüp bakınca çok saçma gelen birçok kitabı okumuşuzdur. Bu kitabın kalitesiz olduğunu göstermez, o yıllardaki ihtiyacımızın farklı olduğunu gösterir sadece. Fakat kitabın okur kitlesini bilmek, kendi yaş aralığımız ne olursa olsun, o aralıktaki rağbeti göstereceği için daha etkili seçimleri tetikleyeceğini düşünüyorum. yoksa herhangi bir kitabı 30-45 yaş arası insanların daha "doğru" yorumlayıp puanlayacağına inanmıyorum.
Emre Bulut öncelikle duyarlılığınız ve cabaniz için tebrik ve teşekkür ederim, ancak yaş grubuna göre oylama sistemi biraz benim oyumla çobanın oyu bir mi diyen Aysun kayacı hikayesine benzemiş 🤭 Yani 30 yaşında fakat kültürel birikimi çok kısıtlı olan biriyle 20 yaşında ama gerçekten çok kitap okumuş bir gencimizi nasıl ayırt edeceğiz? Ya da bazı kitaplar (özellikle roman türü için geçerli) bir kişiye çok anlam ifade ederken diğerine öyle olmayabiliyor, yani neye göre olursa olsun kişinin oyuna değer vermek bence yanlış bir uygulama. Herkesin bir oy hakkı olmalı, gençlerimiz bir kitabın puanına bakarken şuna dikkat edebilirler, kaç kişi okumuş, yani bir kitabın puanı 9 olabilir ama okuyan sayısı az ise bu 9 sallantıdadir ; ama okuyan sayısı 2000 olan bir kitabın 9 u artık guvenilirdir. Yani ben imdbde de buna bakıyorum mesela sadece puana bakmıyorum. Aynı şekilde bir yöntem uygulayabilir gençlerimiz de.
Harika bir yorum yapmışsınız öncelikle gerçek anlamda bayıldım yorumunuza Kıvılcım Hanım..Bakış açınızı beğendim..Ama ben olağanüstüyü yakalayamayacağımızın zaten farkındayım..Yani bu söylediğinizinde farkındayım..Ama daha reel bi netice elde edeceğimizden de şüphem yok..Ayrıca konu ile alakalı seçim parçalarını site yönetimi düşünsün..Ama çok kitap okuyanla 4 kitap okuyanında oyu bir olmasın..Günde 100 sayfa okuyanla 5 sayfa okuyanında bir olmasın..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.