Gönderi

Bir insanın kabul gören her şeye meydan okuyacak cesareti bulmak için neyi kaybetmesi gerektiği bilinemez; hiçbir şeyi yapmak ta sakınca görmeyen, en mahrem düşüncelerini, hem şehvetperest tahlıkla fiiliyata döken bir insan haline gelene kadar, Diogenes'in hem de saf bir bilgi tanrısının yapabileceği gibi tabiatüstü bir küsneyi kaybetmiş olduğu bilinemez. Kimse daha dobra olmamıştır; ve zihin açıklığında bir sınır-vaka olduğu gibi, eğer arzularımızla davranışlarımız eğitim ve ikiyüzlülük tarafından frenlenmese, bizim de ne olabileceğimizin örneğidir. "Bir gün bir adam onu zengince döşenmiş bir eve soktu ve şöyle dedi : "Sakın yerlere tükürme? Canı tükürmek isteyen Diogenes, adamın suratına bir balgam atti ve ona, bulduğu tek pis yerin orasi olduğunu ve oraya tükürdüğünü haykırdı” (Diogenes Laertios). Bir zenginin evine kabul edildikten sonra, yeryüzündeki tüm varlıklıların üzerine boşaltacak bir tükürük okyanusuna sahip olmadığı için kim pişmanlık duymamıştır?
·
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.