Gönderi

– Bak ne diyor, büyük evliyalardan biri, Kahvecibaşı; diyor ki: “Allah'ım, beni sıkma, yoksa ne kadar merhametli olduğunu açığa vururum, sana tapacak tek kişi bulamazsın!...” - Tövbe, tövbe, estağfirullah... - Seni incitmesin bu söz, Kahvecibaşı!.. Onu ancak naz makamına yükseltilmiş bir velî söyleyebilir, sen, ben değil... - Estağfirullah... - Söyle, yaradandan büyük yaratık olabilir mi hiç?.. - Estağfirullah, estağfirullah... -Öyleyse mahlûkun merhamet duygusu nasıl Hâlik’ini aşabilir? Düşün, Allah ne kadar merhametli?.. - Ama kahrı da büyük... -Öyle... İkinci bin devresinin yenileyicisi diyor ki: " Allah bana rahmetiyle tecelli etti; rahmetten başka bir şey göremedim. Kahriyle tecelli etti, kahrından başka bir şey göremedim." Öyle de "Rahmetim gazabımı aştı” buyuran yine Allah... Onun kahrı da ayrı bir rahmet... Rahmet, başında ve sonunda sahili olmayan bir deniz... Onu dalgalandıran da dua... Gel seninle dua edelim... Kimsecikler yokken kahvehanede, dua edelim... Aç ellerini, ben dua edeyim, sen "âmin!” de!..
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.