Gönderi

Hâlâ bilmeyen olabilir diye dilimizdeki son tüyle bir uyarı yapalım: Osmanlıca ile Türkçe aslında birbirinden farklı diller değildir ve 1928'de değişen sadece alfabedir. Nasıl Latin harfleriyle yazmamız Titus Livius'la sohbet edebileceğimiz anlamına gelmiyorsa Arap harfleri kullanmak da bizi sahabe yapmıyor. Ancak matbaanın yaygınlaşmadığı bir toplumdan elimizde kalan kaynakların büyük bir kısmının emperyal elitler tarafından üretilmiş olması, Osmanlıcanın bir saray dili olarak karşımıza çıkması sonucunu doğuruyor. Bu dil birçok Arapça ve Farsça kelime ve terkiple (tamlama) süslenmiş olsa da dilbilgisi ve sentaks açısından Türkçe. Elinde bir sözlük olan herkes rahatlıkla bu lisanı anlayabilir.
Sayfa 73 - Kronik Kitap, 1. BaskıKitabı okudu
·
416 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.