Annem bir keresinde erkekler kadınlarının ayaklarına kapanıp özür dilemedikçe dünyanın hiçbir zaman huzur bulamayacağını söylemişti. Doğruydu bu. Dünyanın her yerinde, Meksika ormanlarında, Şangay'ın arka sokaklarında, New York'un kokteyl barlarında erkekler kafa çekiyor, o sırada kadınlar giderek kararmakta olan geleceğin bebekleriyle evde oturuyor. Bu adamlar makineyi durdurup eve dönseler---ve dizlerinin üzerine çökseler---af dileseler--kadınlar onları bağışlasa---bu dünyaya Kıyamet’e has bir sessizliği andıran bir sessizlik eşliğinde barış gelir.