Gönderi

Ben büyük Türk ordusunun yedek topçu subayı Nejdet Sançar, Türklüğün yarınki savaşında düşmanı yıkmak için kullanacağım Türk süngüleriyle sokaklarda katiller gibi teşhir olunarak gidip gelirken, imparatorluk çağındaki bir mahkemeyi hatırlıyorum. Nâmık Kemal'in muhakemesini... Tarih anlatıyor ki koca Kemal'e uydurma bir suç yüklemek isteyen iğrenç ruhlu insanlar, Süleyman'a bile kalmayan bu dünya evindeki ihtirasların en adisi olan mevki ihtirasının pençesinde, tarihin kirli alınlarına yapıştırdığı alçaklığı, bu cins insanların layık oldukları tek rütbeyi, o müthiş damgayı tarih boyunca taşımaya hak kazandılar. O mahkemenin başkanı olan Subhi Paşa bu adil ve kahraman hareketiyle bugün tarihin müstesnâ bir tahtında oturuyor. Hâlbuki bir vehme kurban giderek alnına yüzyılların silemeyeceği bir lekeyi yapıştırabilirdi. Onun içindir ki “beni beraat ettirin!" demeyeceğim. Çünkü benim için suç olarak gösterilen şey de bu toprakları ve bu ırkı sevmekten başka bir şey değildir. Yurdumu ırkimi seviyorum. Onun içindir ki Türk ırkçısıyım. Bu sevginin manasını anlamayanlara sözüm yoktur. Eğer bu bir günahsa beni mahkûm ediniz. Bu mahkûmiyeti övünçle kabul ederim, şeref sayarım.
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.