M. Emin Saraç hocaya şunları anlatmıştır: “Bediüzzaman İstanbul’a ilk geldiğinde birçok âlimler gibi ben de (ziyaretine) gittim. Kapısında, ‘Burada her suale cevap verilir, kimseye soru sorulmaz’ yazılıydı. Mutavvel’den[ çok zor bir sual hazırladım. Tereddütsüz ve çok isabetli en doğru cevabı verdi. Gördüğüm en zeki insanlardandır.”
Risale-i Nur külliyatı yazılırken takdir etmiş, övgü ile bahsetmişlerdir.
sözün özü İsmailağa Cemaati başta olmak üzere her ehli sünneti savunurum, laf söyleyini tenkit ederim. Üslubum sertmiş, bize sürekli hakaret eden, şirk ehli, bidat ehli kendinden başka herkesi tekfir kâfir ilan eden selefi akide ve ahbesin çocuklarına gül atacak değilim..
Üstad
Necip Fazıl Kısakürek in dediği gibi "İnandığı dâvada ve dâvasının öz hududu içinde aşırı olmayanın yüzüne tükürünüz."