"Lipogram'ların zayıf yönü yazı boyunca karşımıza aynı sözcük gruplarının çıkması galiba. Başka? Siz uyandırmazsanız okuyanlar çoğunlukla anlamazlar durumu."
Karşısındaki atıl güruhun bir parça kımıldandığını ayrımsayınca Hasan da canlandı, bir iştahla sürdürdü konuşmasını
"Ama sınamanın bir zararı yok. Sonuçta bozmadan yazın olmaz."
Acaba anlamışlar mıydı konuşmasındaki tuhaflığı?
"Nasıl yapacağız o zaman. Yazınızı o kritik harfi mümkün olduğunca az kullanarak tamamlamaya çalışacaksınız. Sonra yazınızı okuyup o harfi kullandığınız parçaları muadil başka sözcük/kavramlarla yamayacaksınız. Bu da yukarıdaki sorunu bir daha karşımıza çıkarıyor. Garip ya da az kullanılan ya da nasıl diyorlar o inkılaplarla sabah uyandığımızda okuyamadığımız atalarımızın kabir yazılarındaki tamlamalar çıkıyor karşımıza bolca"
"Hımm, ya o adam, hani kayboluşun yazarı, o da mı gol olmuyor?"
Komik çocuktu bu Korkut, ama ilgi doruktaydı tam arzuladığı gibi.
"Yazındaki hoş çabalamalar bunlar, çizginin dışına çıkmak, bir takım kuralları bozmak. Sanatın da aslında tam olarak bu olması lazım. Sonsuz bir çabalayış olağanüstü olana ulaşmak için."
Bir alkış koptu, bir kıpırtı , başı bir arkadaşı ile paylaştığı odadaki masaya düştü. Göz kapakları aralandı, acı hakikatin farkına vardı.
Ampirik olması için uğraşılan bir öykünün aynı zamanda okuyucuyu kurgusuyla vurması oldukça zordu. Başını masaya yatırdı, başka bir basmakalıp öykü için rüyaya daldı.