Peyami Safa
Roman Ömer-Macide-Bedri aşk üçgenini anlatmak için mi, Atsız,Peyami Safa nefretinden dolayı mı, Ya da insanların kötülük yaparken içindeki şeytanı bahane etmesinden dolayı mı kaleme alınmış bilemiyorum. Fakat aşkı işlerken hayata dair bir mesaj verebilmesi ne güzel.
Macide babasını yeni kaybetmiş güçlü bir kadın. Macide en başından beri gerçekleri görmesine rağmen büyük bir sabır ve umutla farklı şeyler olabileceğine inanıyor aslında. Kitapta en beğendiğim bölüm Macide'nin Ömer'e mektubuydu.
Ömer felsefe öğrencisi ve Macide'yi gördüğü hali fikrimin ince gülü'ndeki "o gün ki gördüm seni, yaktın ah yaktın beni" kısmı pek güzel özetliyor. Macide'ye ve kendine yazık ediyor. Yaptığı kötü şeyleri onun değil de içindeki şeytanın yaptığını anlatıp duruyor. Sen haksızdın Ömer!
Bedri romanın en başından beri Macide’ye karşı güzel duygular besleyen bir piyano öğretmeni. Çok iyi kalpli. Macide'ye karşı koşulsuz sevgisi ve fedakarlığı var. Ah Bedri sen doğru tercihtin Macide doğru olanı yaptı.
Kitabın finali bana "Selvi Boylum Al Yazmalım" filmini hatırlattı. Asya ise iki erkek arasında kalıyor.(Macide de öyle)
İlyas sevdiği, aşık olduğu adam.(Yani bizim Ömer)
Cemşit ise en zor anlarında yanında olan, evini ve gönlünü açan adam.(Bu da tıpkı Bedri)
Asya büyük aşkı İlyas ile kendisine zor gününde kucak açan Cemşit arasında bir tercih yapmak zorunda kalıyor ve Cemşit'i seçiyor.(Macide'de Bedri'yi seçiyor.)
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,9bin okunma