Kimse kimseye selam vermiyordu, selamlaşmak kaldırılmıştı, herkes önünde yürüyenin adımlarına ayak uydurmuş, üzerinde olabildiğince hızlı ilerlemek istediği zemine bakıyordu, ya da elinde tuttuğu ve her adımında dalgalan kâğıtlardan birkaç sözcüğü ya da rakamı bakışlarıyla yakalıyordu.