Gönderi

İstidraç tesellisi
Allah'ın şefkati kimi zaman musibet görünümünde zuhur eder. İlahi merhamet hep okşama şeklinde değil, bazen de sarsma şeklinde tecelli eder. Bazen de durum tersidir ve kader insanı nimete boğarak da batırabilir. Karun'a onca nimeti veren kimdi? Nemrut'a, Firavun'a büyük imkânlar ve güç sağlayan kimdi? Dış yüzü nimet ama iç yüzü musibet olan bu imkânların yaratıcısı da Rabbimiz değil miydi? Nimetler kimi zaman insanı Rabbinden uzaklaştıran, O'nunla manevi irtibatın kesilmesine sebep olan ve kişiyi kâinat içerisinde yapayalnız bırakan faktörlere dönüşür. İşte bu, ödül görünümlü cezadır. Nimetler, duaya ve ibadete engel olmaya başlamışlarsa onlar hakikatte musibettirler. İnsan musibetlerle imtihan edildiği gibi nimetlerle de imtihan edilmektedir. Neml Sûresi'nin 40. Ayeti'nde bu hakikat şöyle ifade edilir: "Bu, dedi, şükür mü yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni imtihan etmek üzere Rabbimin gönderdiği lütuflardan biridir."
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.