Ayakta duramıyorum. Bacaklarım titriyor. Benim yaptıklarımla bir taş bile canlanırdı. Artık hiçbir şey yapmayacağım; parka bile gitmeyeceğim. Hepsi boş; sen ölmüşsün. Bana hak veriyorsun değil mi İlya? Senden gururuma, hevesime kapılarak ayrıldığımı hiçbir zaman söylemeyeceksin değil mi?