David Harvey bu kitapta kapitalizmin başlangıcından günümüze kadar yaşanan problemlerin çözümü adına üretilen teorileri tarihsel bir çerçevede derinlemesine analiz eder. Kapitalizmin başlangıcı olarak da sanayi devrimini değil, 1492 Amerika kıtasının keşfiyle yeni yollar ve yeni kıtaların bulunduğu keşifler çağını baz alır. 20. Yüzyıla kadar sömürgecilik denilen vahşi olgunun, 20.yüzyıl ile birlikte emperyalizm kavramına dönüştüğünü, günümüzde ise “ küreselleşme” olarak adlandırıldığını, nedeni ve nasılı ile birlikte açıklar. Küreselleşmenin dünyaya getirdiklerini ve yok ettiklerini tarihsel zeminle ele alarak örneklendirir .
Komünist Manifesto dan kuramsal örnekler ve alıntılarla ilerleyen kitapta,
Yeni Atlantis kitaplarından da aktarımlar yapar.
Yazara göre ; küreselleşme, küresel ısınma, doğa katliamları, bulaşıcı hastalıklar, açlık, göç , işsizlik gibi dünyanın artarak devam eden bu problemlerine Marxisizm tüm ilaç reçetelerine rağmen son çare olamadı. Bunu Marxist bir yazar olarak kabul ederken , neo-liberalizmin de sistemi tamamen tıkadığını örnekleriyle ekler. Kendisinin hayali olan “ Edilia” adını verdiği ütopik şehirlerin nasıl yönetildiği, bu şehirlerde nasıl yaşandığı ile ilgili okuru bir yolculuğa çıkarır. Bu ütopya şehirlerle ilgili burada ayrıntı vermeyeceğim. Şehirlerin mottosu “ ne istiyorsan onu yap” tır. Merak edenler kitabı okuyabilirler.
Umut Mekanları sistemi sorgulatıyor ve farklı bir bakış açısı kazandırıyor.