Konağın avlusu her zamanki gibi manastır soğukluğundaydı. Renée, direkli yolda, omuzlarına dökülen rutubetten memnun, dolaştı. Kenarları aşınmaktan parıldamış, yosundan yemyeşil yalağa yaklaştı; yarısı aşınmış aslan kafasına, demir bir borudan ince bir su akıtan aralık ağza baktı. Christine'le [kız kardeşi] ikisi bu başı kimbilir kaç defa