Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Taşları eriten yürekler var...
Taşlar... İlham veren, sakinleştiren, yaralara iyi gelen, psişik ve fiziksel etkileri olduğuna inanılan taşlar... Mitolojide, tılsım olarak kullanılan, koruduğuna, kötücül güçleri ve korkuyu uzaklaştırdığına inanılan büyülü taşlar... Kuvars, obsidyen, ametist, akik, zebercet... İnciler, yakutlar, zümrütler... Yeşim, Firuze taşları... Lapiz, turkuaz... Sahilden toplanıp, (Yahut sokaktan) üzerine minik parmaklarla desenler çizilen taşlar... Miheng taşları... Çakmak taşları, kehribarlar... Sitem taşları... İçimize oturan taşlar... :) Ne çoklar... Ama bazen birimizin hayatında ki yeri çok daha fazladır, onunla hayatı tartmaya çalışır, zamanı onunla ölçmeye, göğsüne saplanan acıyı onunla dindirmeye... Endişeli ve duyarsız babaların açtığı oyukları, o dipsiz kuyuları istiflemeye... Yaşamı görmeyen taş gibi gözleri yerinden etmeye... Neler mi var bu eserde? Saf sevginin ürettiği bir kavrama gücü var, belki de sevgi, birbirini idrak edebilecek ruhların, kendini anımsamasıdır... Vaktinden çok önce verilmiş kararlar var, beklemesini bilen insanlar... Ümitlerini her gün yeniden yoğurup daha dar kalıplara döken anneler var... Sabrı taşlara öğreten hüzünlü eşler var... Dededen yadigâr afacanlığı ışıl ışıl gözlerinde parlayan torunlar var... İnce bir mizah, solmayan bir tutku var. {Kahraman Jung'la konuşurken, kendisinin de ruhsal bir darlık yaşadığında, taş oyma işiyle rahatladığını ve zihninin eski formuna kavuştuğunu anımsadım... :) } Hepimizin rüyalarından bir kesit... Ve o rüyalardan içimize sektirilen taşlar... Kendilik bilgisi, bilincin çok ötesini görebilmekle mümkün, karanlık yanlarımızı da yok saymadan, gerçekliğimizle yüzleşerek, bizde olanı yadsımadan, küçümsemeden, güzel olanın yanına çirkini de koyarak... Ben buna yenilme cesareti diyorum, insan başarmaktan daha çok başaramamaya cesaret etmeli... Sıradanmış gibi görünen bir mite özel bir bakış kazandırmış Resul Bulama... Su üstünde yürümenin çok farklı yönleri var, fakat su üstünde yürürken bir dalganın tedirginliğini taşımak, çok düşündürdü beni... İnsan büyük tehlikeye bir sınırdan sonra maruz kalıyor, korunduğunu düşünmek en büyük tehlike, bundan böyle batmayacağını düşünmek, çoktan denizin dibini boylamış olmak demek aslında. Tasvirler çok iyiydi... Kıymetli olanlardan vazgeçemediğimiz için, o ışıl ışıl parlayan şeylerden vazgeçip denize fırlatamadığımız için hep başka yerde, başkasındayız... 'İyi öykü' okuru sıkmadan hedefe giden en doğru cümleyi kurabilmekse ve az cümle ile çok şey söyleyebilmekse, düşündürebilmekse, iç dünyasında hesapta olmayan bir yolculuğa çıkarabilmekse, başarılı bir eser okudum. En az suda taş sektirmek kadar maharet isteyen, basit gibi görünen ama zor yazılan cümleler. İçimize gömülü taşlarda hangi usta ellerin parmak izleri var diye sordum kendime, ya da biz helezonların peşindeyken, bir dalga ansızın yuttu mu o taşı? Öykücülük enteresan bir alan, insan yıllarca edindiği şeyi bir ana o kadar ustalıkla tutturuyor ki, işlevselliği hasar görmüyor aksine, ölümsüz bir yerinden yakalıyor zihni, unutulmaz bir film sahnesi gibi... Resul Bulama'yı, 1000k'nın en eski okurları çok iyi tanır, hepimizin bir şeyler öğrendiği kıymetli abisidir... Fakât bu sözlerimin okur dayanışmasından çok ayrı bir yeri olduğunu bilmenizi isterim. Sıradan bir anı, zifiri bir karanlığı, derin bir sessizliği ölümsüzleştirmek için ille de Beckett mı olmak gerekir? Uzun bir bekleyişi bir tutkuya çevirmek için Blanchot? An'ın derinliğini yakalamak için soyadımızın Huxley olması şart mı? :) Sırf bunları yazabilen bir kalemin varlığını keşfedebilmek için okuyun... Varlığından haberdar olmadığınız pek çok taşla tanışmak için... :) Bir de taş plaklar var ki, bu bahsi hiç açmayalım :) Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Taş Sektirme Ustası
Taş Sektirme UstasıResul Bulama · 0151 okunma
··
2.197 görüntüleme
Resul Bulama okurunun profil resmi
Bir kitabı incelemeye nerden başlanır az çok biliyorum. Ama sizi okuyan ve anlayan bir yazıya cevap vermeye nasıl başlanır bilmiyorum. "Ben buna yenilme cesareti diyorum, insan başarmaktan daha çok başaramamaya cesaret etmeli..." demişsiniz ya Eylül hocam. Belki de o kadar sayfada anlatmaya çalıştığım buydu. Adını koyamamışım sadece. Kapağı çizen Ayşe Ural’a kitabın ruhunu sadelikle kapağa taşıdığı için teşekkür etmiştim. Size de öykü dünyamı anlayıp aktardığınız için teşekkür ediyorum. Dünyanın en iyi öyküsünü yazma iddiasında değilim. Bir şiirde diyor ya," bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim, "diye. Bu hayattan ne anladıysam veya anladığımı sandıysam onları öyküleştirmeye çalıştım. Anladıysam demişsek, sözün gelişi, aslında bir şey anladığımız yok hayattan. Cevaba başladığım paragrafta bilmek ve bilmemek geçiyor ya ard arda. Teşekkür babında bir sır vereyim size Eylül hocam. İlk öyküde bilmek kelimesi fazla geçer, son öyküde bilmemek... Tek bildiğim bu...
Eylül Türk okurunun profil resmi
Hemen dönüp bakıyorum hocam :) Karşımda bütünlüğe erişmiş bir metin buldum.👌 Özellikle Bülent Parlak'ın alıntısı beni çok duygulandırdı. Elimden bırakamadım, uzun zaman olmuş sabahı bulmayalı. İddiasız yaşamlar, gerçeğe daha yakın, bu yüzden işlem görmemiş cümleler tanıdık geliyor bize. İlkler başkadır ama, ikinci kitaplar için güç verir insana, ardınızdan gelenlere, yürünebilir yollar açabilmeniz temennisiyle...
2 sonraki yanıtı göster
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Şahsına münhasır ifadeler (yenilme cesareti), mitoloji, taş plaklar, rüyalar ve elbette ki Jung.. Gözler kapalı, Eylül Türk kalemi! :) Sözcüklerinin, her defasında yazarın derinlerinde psişik kıvılcımlar çaktırdığına yemin edebilirim ama ispat edemem adaşım. Bu defa sayın
Resul Bulama
Resul Bulama
'nın tasdikiyle ispat da edebilirim. Zira sözcüklerinin, ruhuyla temasa geçtiğinden hiç şüphem yok. :) Kalemine sağlık. Yazarın yeni eserlerinde bir araya gelmek temennisiyle..
1 önceki yanıtı göster
Eylül Türk okurunun profil resmi
:)) Gözler kapalı, bizim kitabımızdı zaten adaşım👌 Sen öyle diyorsan tamamdır ama babamı çağırman da mümkün terapiye😂 (Bu kısım okuduktan sonra zihninde aydınlanacak) Amin Sümeyram, daha nice eserlerde buluşmak üzere🌹
2 sonraki yanıtı göster
Gönül. okurunun profil resmi
Ben mesela, "zebercet"in bir taş olduğunu bilmiyordum. Kitabı okumadan bir tohum daha atıldı:)) Bazı incelemeler ne kadar kıymetli...Kitabın pencerelerini açıyor ışıktan faydalanalım diye sanki. Elleriniz, kollarınız ağrımasın Eylül Hanım🌼
Eylül Türk okurunun profil resmi
Vaktiyle elmastan daha kıymetli bir taşmış zebercet Gönül hocam, namı diğer peridot, karanlık yerlerden geçerken korku duymamak, zarar görmemek için takılırmış :) Sizin de yüreğiniz keder görmesin, vaktinize bereket 🌿🌹
Ferah okurunun profil resmi
İncelemeni okuyunca, sırtımda taşıdığım, eteğimde topladığım, içime attığım, kursağımda bıraktığım ne çok taş varmış gördüm. Kelimelerini, cümlelerini tekrar tekrar okuyunca hissettim ki
Eylül Türk
Eylül Türk
, asıl anlamam gereken yazarın mesajı bize taşımayın, yük etmeyin, ortaya da dökmeyin, atın suya tüm taşlarınızı diyor. Emeğine, yüreğine sağlık 💜🍀
Eylül Türk okurunun profil resmi
Ferah
Ferah
abla, herkesin biriktirdiği taşları var, kiminin taşları notalar, kiminin sözcükler, kiminin de paletindeki renkler... En iyi, en değerli taşını, tereddütsüz uzaklara fırlatmak, en zoru belki de... Senin de gönlüne sağlık.🌿
1 sonraki yanıtı göster
DERYA okurunun profil resmi
Resul abinin bu ilk göz ağrısı için nasıl çalıştığını az çok görüyorduk uzaktan. Şimdi bu emeğin sayfalara döküldüğünü okumak büyük keyif gerçekten. İncelemeni bekliyordum keşke daha uzun yazsaymış diyeceğimiz bir okuma olucak anlaşılan 🙂
Eylül Türk okurunun profil resmi
Daha kalın kitaplarını da okuruz inşallah Deryam🌿
Necip G. okurunun profil resmi
Eylül hanım daha önce de çok değerli incelemelerinizi okumuştuk. Yani sürpriz olmaması gerekiyor aslında. Ama her defasında şaşırmaya ve hayran olmaya devam ediyoruz. Ne kadar duru bir zihin... Cümleleriniz ağaçtaki portakallar gibi, tek bakışta her biri belli ediyor yerini. Bize tek tek toplaması kalıyor... Resul hocanın lezzetli yemeğinin üzerine, şekeri şerbeti tam kıvamında bir tatlı yemiş gibi olduk... Emeklerinize sağlık...
4 önceki yanıtı göster
Eylül Türk okurunun profil resmi
Estağfurullah, bilakis tebessüm oldu zarif cümleleriniz, ayrı ayrı teşekkür ederim, kendinizde varolanı ne güzel görmüşsünüz :) Kafamda oluşturduğum öykü-hikaye-roman kavramlarını tek bir hamleyle- Domino taşları gibi- yerle bir eden eserler okuyorum son yıllarda... (Eserde bu ifadenin geçtiği cümleleri hatırlatmak isterim) Bir insanın yüzündeki kırışıklıkları bununla ifade edebilmek, "birine dokununca diğerleri de yıkılacak" ifadesini geliştirebilmek, başka bakabilmek, beni hayrete düşürüyor doğrusu. Son zamanlarda atölye çalışmalarına katılan arkadaşlarım var ve her hafta derste okudukları öyküler üzerine konuşma fırsatı buluyorum, o kadar keyifli ki, aslında kurgu dediğimiz şey, felsefenin poetikası değil mi? :)
4 sonraki yanıtı göster
Neşe okurunun profil resmi
Beklemesini bilenleri, umudu defalarca yoğuranları, içimize taş gibi oturanları, taşa sarıp savurduklarımızı ve daha nice işaret edileni çekip almışsın sayfalardan. Zaten öykünün can alıcı noktası bu değil mi? 'Gösterme.' Ne gördüğünü herkes kendi kelimelerine tutturup aktaracak. Güzel okuyan, okuduğunu güzel yorumlayan güzel dostlar kazandım burada. Çağımızın sığ ortamında bu gerçek bir hazine. Ellerine sağlık Eylül'üm. Sevgili yazarımızı ortak noktalaradan anladığımıza ayrıca sevindim.
Eylül Türk okurunun profil resmi
Bana öykü okumayı sevdiren, kısacık bir kurguyla, yüzlerce sayfalık eserleri okumanın lezzetini aldığım, yazarlığın bir yaşam biçimi, bir işçilik, bir duruş meselesi olduğunu bir kez daha anladığım dostlarım🌹🌿 Hazineler sizlersiniz, maşallah... Emekleriniz her daim vefa bulsun Neşem🤗
K. okurunun profil resmi
Kitabı bitirmeden incelemeleri okumak istemedim. İyi ki de öyle yapmışım. Kapağı kapattıktan sonra gelen o sükutun varlığı, çayın demlenmesi gibi. Kitabı değerlendirmede, şimdiye kadar okuduklarının etkisi öyle güzel görünüyor ki... Çok sevdim. Kalemine sağlık. ☺️
Eylül Türk okurunun profil resmi
Bir taşın, dev dalgalara, yüzyıllarca gösterdiği hoşgörüye susarak eşlik etmek... Kimbilir sana neler neler söylemiştir... 👌 Gönlüne sağlık :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.