Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
Kimimize İmkan, Kimimize İmtihan!
‘’Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar’’ kına ağıdının ertesi günü baba evinden ayrılıp evimize, kocamın değil lütfen dikkate alına:) bir kadın ve bir erkeğin aynı heves, aynı heyecanla eşyaları yerleştirirken yaşadığı coşkunun, yuva yapılamadığı, ‘ihtiyaç molalarında bir araya gelen yabancı yolcular misali’ yaşadığımız evli yılların üzerinden sanki asırlar geçmiş. Bakmayın şimdiye, öfkemin sakinliğe, kırgınlıklarımın empatiye, nasıl, niye olurlarımın vardır bir hikmeti teslimiyetime, atlatamayacağım sandığım zamanlardı. Bir önceki okuduğum, hanım hanımcık ,ağır abi yazarına uygun edepte kelimeleri seçerek inceleme yazdığım öykü kitabı sonrası #192865528 (Site formatı gereği reklam) kendimle eğlenebilmemin verdiği özgürlük ile başlayayım incelememe. 90 lı yıllar, geçenlerde #193262320 anlattığım bir evden, işe başlamam sebebiyle başka bir ilde tek başıma yaşadığım zamanlar. Bir baktım nişanlıyım, hadi be nasıl haberin olmaz denmez mi de denir elbet. Tıpkı Mustafa Cedit’in
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
kitabının adı gibi (burada da reklam) Teklifler, ilgiler, vazgeçilmem sandığım özgüvenler. Her şey ben biz yaşarken birlikte oldu. Aşk, meşk. Ölüyorum bitiyorum inandığım duygular değildi, halen de öyle. Anlaşılmak, anlayabilmek en mühimi saygı ve emanete hürmet. Eminim ki o da aynı duygularla birlikte ömür geçiririz diye teklifte bulundu, ben de aynı duygularla kabul ettim. Beş sezonluk dizi çıkacak hayatımın bir sezonu evlilik yıllarımdır, bir sezonu boşanma ve sonrası. Boşnak bir aile, kalabalık bir ev ahalisi, istemeye gelindiğinde gözlerindeki endişe. Müslüman mı acaba bunlar, her ne kadar dilimizi anlamayan birileri varken konuşmamaya dikkat edilse de kız isteme heyecanı, telaş kaçıyor Boşnakça kelimeler dilden, tuhaf bakışlar ara ara gelir gözümün önüne de tebessüm ederim. Bir düşünsenize emniyet teşkilatı mensubu çiftin nikahını kıyan nikah memuru, birkaç ay sonra yasadışı örgüt üyesi olmaktan gözaltına alındı ve verdiğin ifadeni kabul ediyor musun diyen soran bu sefer ben oldum:) Günlerce provasına gittiğim özel dikim gelinlik (özel dikim olunca pek bir kıymetli sanıyorsun kendini) kendi nikahımdan sonra farklı zamanlarda verdiğim üç gelin tarafından giyildi, farklı zamanlar sonrasında ben ve bu üç gelinlik mağdurunun evlilikleri sona erdi. "Ya benimsin ya da kara toprağın tutkusu" olmadan, kansız, darbesiz biten bir evlilik, bizimkisi ayrı bir hikaye :) Hayat görmeyi başardığımız zaman tiyolar verir, göremediğim zamanlar çok oldu, halen de olmaya devam etmekte. Misal; Kabile hayatı kalabalığında, çat kapı girilecek bir evde yaşayıp, evleneceğim adamın abla, kardeş ziyaretine randevu alınmadan gidilemeyeceğini öğrendiğimde, yıllar sonra adamın rütbesi artınca, protokole layık olmadığımı düşünüp, layık olduğuna inandığı birisi ile yola devam etmek istediğini göremedi, göremedim. Kimin ne kadar kazandığının önemi olmadan, kazançların ortaya döküldüğü, küçükten büyüğe ayrım yapılmaksızın ihtiyaçların karşılandığı bir evden ayrılıp, har vurup harman savuran beni, yedi yirmi dört ekonomi kanalının açık olduğu, elinde hesap makinası ile gezen bir adamdaki gelecek kaygısının, hasbi değil de hesabi olduğunu göremedi, göremedim. Araçların amaca dönüştüğü, duyguların kalmadığı, idare etmekten tahammül edilmeye gelinen evliliğin adının artık şirket olduğunu göremedi, göremedim. İkimiz göremedik :) Görseydik ne olurdu? Hiçbir şey, emin olun hiçbir şey değişmezdi. Ne yaparsak yapalım yaşanılması gereken her şey yaşanacaktı. Saydıklarım sadece bahane. Doğum, evlilik, ölüm kader. Karşı konulamaz bir yazgı. İyi ki yaşandı da kayıplarıma değil , kazançlarıma bakmayı öğrenebilen bugün ki ben olabildim.. İki insanın bir araya gelip birlikte yaşadığı yılların romanı çoktan yazılmış, kişilere kalan birbirlerine ve olaylara karşı sergiledikleri tutumları. Yani cüzi irade. Sarhoş, kumarbaz kocan vardır ya da ahlaksız bir karın. Evlilik devam eder biter, senin iradende değil, sana kalan kısmı olaya bakış açın, isyanın, sabrın, teslimiyetin yani. İşte burada kitap giriyor devreye; Yazarın okuduğum ilk kitabı. Tavsiye, merak hiç biri değil tamamen tevafuk sonucu okudum. Hadi ya kitabın tevafuku olur mu diyenler, inanırsınız, inanmazsınız bilmem. Bazen yaşadığınız sıkıntıların ağırlığı yaşanılan yıllarda anlaşılamaz, zaman geçince ağırlık azalır, kişinin fıtratına göre haklı haksız olduğu muhakemesine varılır. Saçımı süpürge ettiğimden, benden karı olmadı ne yapsın adam pişmanlığına kadar uzar gider bu liste. Benim evlilik, boşanma sorgulama yıllarım uzun zaman önce bitti. ‘’Onunla benim aramda bu dünyada ve öbür dünyada her türlü ilişkinin sona erdiğini ilan edecektin!’’ (sf.98) Bittiğine inandığım için rahatlıkla alabildim ve huzursuz edecek hiç bir şey hissetmeyecektim, öyle de oldu. Evet yazarın okuduğum ilk kitabı; hakim bir dede ve babadan sonra hakimlik yapan Komives’in çocukluğu, babası, kardeşleri ile olan ilişkisi ve sonrasında evliliğinin izah edildiği satırları tekrar tekrar okudum. Kitap sadece ilişkiler ile sınırlı değil, ikinci dünya savaşı süreci, sosyal sınıflar, ekonomik sıkıntıların da bahsedildiği akıcı bir roman. Huzursuz edecek hiçbir şey hissetmedim demiştim evet okuyunca yazarın betimlemelerinden aslında hissettiğim ancak ifadede zorlandığım kelimeleri görmek bırak geçmişi, geleceği en önemlisi şu anda olması gerekenin ne olduğunun ispatıydı. ‘’Yaşadığı anın taşıdığı önemi o da fark etmişti. Hayatın bu önceden tahmin edilemeyen anları ne kadar önemliydi. Bir insanın önüne birden bire kendi fikrini söyleyebileceği anlar çıkardı. Sonra ardından her şey olduğu gibi devam eder, hayat sürerdi.’’ (sf.70) Yatılı bir okulda tanıştığı rahibin telkinleri ile uyguladığı teslimiyet, evliliğe verdiği önem aynı dinden olmasak da bana huzur veren kısımlar oldu. Hani her boşanmada dünya yerinden oynar denilen bir deyim vardır sanki bunu anlatıyordu. ‘’Evlilik kutsaldı, insana sunulan bir lütuftu. Tanrının gösterdiği amacın, insan tarafından da kabulüydü. Tanrıdan gelen her şey nasıl tartışmasız kabul edilirse, bu da aynı şekilde kabul edilecekti. Deneyimsiz ve acemi eller bu kuruma el sürmemeliydi. Onun düşüncesine göre evlilik "mükemmel" ya da "mükemmellikten uzak" gibi sıfatlarla değerlendirilebilecek olan bir kurum değildi.’’ (sf.48) Tüm alıntıları tek tek burada yazmak hem beni, hem de okurken sizi yoracağı için yazmayacağım. Ülke, siyasal durum ilişkiler, kişilikler, sorgulamalar okurken, yıllar öncesinden kalan, arada hatırlatılan okul arkadaşı doktorun boşanma dosyası ve yaşadıkları da merak ettirecek kadar güzel bir kurgu. Evlilik, boşanma, kader, kısmet demişken öğrendiğim şeylerden bir tanesini sizinle paylaşmak istiyorum. Tıpkı yazarının #193530065 nefis izahı gibi; herkes özündeki, fıtratındaki karakteri ne ise onu yaşar. Zevkler, tutkular değişmez, değiştiğini sandığımız aslında kişinin özüne döndüğü sürecin olduğu geçiş dönemidir. Münafık duygular insanı rahatsız eder, iyilik yapmaya meyilli biri kötülük yaparken nasıl bir rahatsızlık duyuyorsa, kötülükle beslenen biri için de iyilik yapabilmek o kadar külfettir. İdare, tahammül işte bunlar münafık duygulardan bir kaçı. Özünüz neyse ona dönersiniz. Kimimize imkan, kimimize imtihan olan ilişkilerde suçlu aramak, haklı haksız girdabında boğuşmak gereksiz. Özümüz samimi, ilişkilerimiz sağlam, sevgilerimiz ne az ne de çok olsun. Güzel sevelim yeterli. ''Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar'' :)) Keyifli okumalar diliyorum.
Buda'da Bir Boşanma
Buda'da Bir BoşanmaSandor Marai · Yapı Kredi Yayınları · 2022271 okunma
··
1 artı 1'leme
·
1.771 görüntüleme
Mustafa A. okurunun profil resmi
Ne güzel yazmışsın öyle, su gibi akıp gitti. Yüreğine sağlık. Her ne kadar hayat hikayeni yaşarken/anlatırken bazı dönemleri çalkantılı olsa da eğlenebiliyorsun ve hikayen güzel devam ediyor. Hayat işte! Mutluluk kadar mutsuzluk da var. Mutluluklarının fazla olması dileğiyle... Bir de, o gelinlik ile evlenen iki kişi ayrıldıysa niye üçüncüye verdiniz. Hadi üçüncüye verdiniz de niye dördüncü kişiye de verdiniz. Yaksaydınız yahu😊Umarım dörtte durmuşsunuzdur.
Ferah okurunun profil resmi
Farklı aralıklarla boşandık Mustafa:) Yani ben boşandım benden sonra giyen hemen değil. Eee işte yazamadım ki tam izahını sorma gereği duydun. Samimiyetine minnet, ömrüne bereket 🌿💐
İdris Uludağ okurunun profil resmi
İnsan içinde iyilik ya da kötülükle doğar, diyorsunuz. Bu Tanrı'ya haksız bir saldırı gibi geliyor bana. 😅 Değerlendirme için teşekkürler.
Ferah okurunun profil resmi
Nasıl doğar bilemiyorum :) İçinde kötülük varsa ya da onunla doğduysa daha iyi ya, iyi olmak için sunulan bir hayat var, imkanını kullansın, iyilikte :) Kulluk..
nazli huseynzade okurunun profil resmi
Emeyinize sağlık. Bence bir kitap da siz yazmalısınız. Anlatımınız çok akıcı, gerçek olması ne kadar üzücü olsada. Cesaretli biri olduğunuzu zann ediyorum.
Ferah okurunun profil resmi
Acıtan gerçekler değil emin olun, acıya takılıp kaldığınız zamanların gereksiz yükü. Çok teşekkür ediyorum samimi yorumunuz için. Sevgiyle 💜🌿
Muzaffer Akça okurunun profil resmi
Okuduğum en sağlam yorumlardan biri. Güzel falan demiyorum sağlam, içi dolu bir yorum. Yaşanmışlıklar, yaşamın kendisini oluşturuyor sanırım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.