Gönderi

. Yaşlı bir kadın görmüştüm; ufak tefek şeyler satıyordu, bir dükkanda veya barakada değil, meydanlık açık bir alanda, yağmur ve rüzgarda, kucağında bir bebekle; kadının kendisi doğru düzgün ve eli ayağı temiz, bebek iyice sarıp sarmalanmıştı. Bu kadını birçok kez gördüm. Şık bir kadın çıkageldi, geçerken onu basbayağı azarladı, bebeği neden evde bırakmadı diye ve ondan da ziyade kadına ayak bağı oluyor diye. Ve aynı sokaktan bir papaz çıkageldi, kadının yanına yaklaştı, çocuğa yetimhanede bir yer temin etmek istiyordu. Kadın ona minnetle teşekkür etti, lakin kadının başını eğip çocuğa bakışını bir görecektin. Çocuk buz tutmuş olsaydı bu bakış onu eritmişti; ölüp gitmiş olsaydı bu bakış onu hayata döndürmüştü, açlık ve susuzluktan bitap düşmüş olsaydı, bu bakıştaki inayet onu ferahlatmıştı. Ama çocuk uyuyordu ve tebessümle bile annesinin o bakışına karşılık veremezdi. Yani anlayacağın, bu kadın çocuğu bir nimet olarak algılıyordu. Ressam olsaydım asla bu kadından başkasını resmetmek istemezdim. Böylesi bir manzara ender görülür, nadide bir çiçek gibidir, onu görebilmek bir bahtiyarlıktır. .
Sayfa 641Kitabı okudu
·
349 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.