Destanlar düşsel anlatımlarla geçmişin gerçeklerini günümüze taşırlar. Gururlandığı, ilham aldığı ve kimliğini bulduğu geçmişine duyduğu hayranlık ve köklerinden kopmama arzusu, halkı destan yapmaya zorlar. Destanlar bir bakıma, yapma tarihe karşı halkın lirik ve masalsı çıkışlarıdırlar.
Resmi tarih güdümlüdür. Gerçekleri değil, uygun olanı, zorlama bir kurgu ile ortaya koyar. Halk, geçmişini karartan ve istila eden uydurma senaryolara, yarattığı destanlar aracılığı ile karşı çıkar. Bu yüzden halkın hafızasında şiirsel anlatımlarla ve soylu bir vefa duygusu içinde yaşayan destanları, muteber bir tarih yazımı olarak kabul etmek daha akılcıdır. Destanlar çoğu kez resmi tarihten çok daha ileri bir tarih görüşü barındırırlar.