Gönderi

"...Ama öfkeli düşünceleri birden kesildi. Gençliğinin en erken döneminden bir anıyı, Preobrajenski Kapısı civarındaki o kocaman güneşli avluyu, şişelere vuran gün ışığını, tuğla kırıntılarını ve özgür sokak köpeklerini aniden ve apaçık hatırlayıverdi nedense. "Hayır, nereye gidebilirim ki. Hiçbir yere gidemem artık. Kendini kandırmaya gerek yok." diye hüzünlendi köpek burnunu çekerek. "Alıştım bir kere. Ben bey köpeğiyim. Entelektüel bir varlığım. En mükemmel hayatın tadına baktım bir kere. Nedir ki özgürlük? Duman, serap, kurgu... Bahtsız demokratların sayıklaması...""
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.