Gönderi

Nereden nereye...
Eski Türklerde kadınlar, umumen amazon idiler. Cündîlik (binicilik), silâhşorluk, kahramanlık, Türk erkekleri kadar Türk kadınlarında da vardı. Kadınlar, doğrudan doğruya, hükümdar, kale muhafızı, vali ve sefir olabilirlerdi. Alelâde ailelerde de ev müştereken, karı ile kocanın ikisine de aitti. Çocuklar üzerindeki velâyet-i hassa (özel otorite), baba kadar anaya da aitti. Erkek daima karısına hürmet ederdi, onu arabaya bindirerek kendisi arabanın arkasından yaya yürürdü. Şövalyik, eski Türklerde umumî bir seciye (karakter) idi. Feminizm de, Türklerin en esaslı şiârı (ayırıcı özelliği) idi. Kadınlar, emvâle (mala) tasarruf ettikleri gibi, dirliklere, zeâmetlere, haslara, mâlikanelere de mâlik (sahip) olabilirlerdi. Eski kavimler arasında hiçbir kavmin Türkler kadar kadın rehtına (cinsine) hukuk vermemişler ve hürmet göstermemişlerdi. Ana soyuyla baba soyunun müsâvâtı (eşitliği), "soy" faslında zikredildiğinden burada tekrarına lüzum yoktur.
Sayfa 182
·
409 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.