Gönderi

Böylesi anlarda, zihnimde ortaokul dönemimde çizdiğim sayısız otoportre beliriyordu. Kayıp eserler. Hepsini taşınmalar sırasında kaybetmiştim ama sadece onların muhteşem resimler olduğunu düşünüyordum. Daha sonra, farklı resimler yapsam da, yüreğim boş kalmış gibi, yılgın bir yitirmişlik duygusuna kapılmıştım sürekli. Yarım bırakılan bir içki. O onarılması güç yitirmişlik duygusunu usulca şekillendirmiştim. Söz resimden açılınca, gözlerimin önüne o yarım bıraktığım içki bardağı geliyor; keşke o resimleri gösterebilseydim ve kendi resim dehamı anlatabilseydim, böylece sıkıntılarımı dağıtabilirdim diyorum.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.