Gönderi

Sabah uyandınız. Elinizi yüzünüzü yıkadınız ve ailenizle birlikte kahvaltı masasına oturdunuz. O esnada çocuğunuzun kolu, çay bardağına çarpıyor ve çay üzerinize dökülüyor. Bu olup bitenler sizin kontrolünüzde değildi belki ama bundan sonra yaşanacak olan her şey artık sizin kontrolünüzde. Diyelim ki kontrolü kaybettiniz ve sinirlerinize hâkim olamadınız. Çayı üzerinize döktüğü için kaba bir şekilde çocuğunuzu azalıyorsunuz ve o da ağlamaya başlıyor. Onu azarladıktan sonra eşinize dönüyor ve çay bardağını masanın kenarına çok yakın koyduğu için onu eleştiriyorsunuz. Fakat dikkat! Hala bu olayda kimsenin kabahati yok ama zorla bir suçlu aranıyor ve facia da tam olarak burada başlıyor zaten. Kısa bir sözlü tartışmada bulunuyorsunuz. Öfkeyle odanıza gidip elbisenizi değiştiriyorsunuz. Geri geldiğinizde çocuğunuzu, ağlamaktan dolayı kahvaltısını bitirememiş ve okul için hazırlanamamış halde buluyorsunuz. İşe gitmek üzere hemen çıkmanız gerekiyor. Aceleyle arabanıza koşup, kızınızı okula bırakmak üzere hareket ediyorsunuz. Geç kaldığınız için saatte 50 km hız sınırlaması olmasına rağmen 20 dakikalık gecikmeden ve hız limitinizi aştığınız için ödediğiniz trafik cezasından sonra nihayet okula ulaşıyorsunuz. İşe 25 dakikalık bir gecikmeyle geliyorsunuz ve evrak çantanızı evde unuttuğunuzu anlıyorsunuz. Gününüz korkunç bir şekilde geçmeye devam ediyor…
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.