Yaşar Kemal'ın kaleme aldığı, gözlemlediği her şey benim için ders niteliği taşıyan değerli unsurlar. Satırları okurken bir köye konuk oluyoruz ve yeni kaymakam sayesinde gerçekleşen değişimlere şahit oluyoruz. Sonrasında gecekondu mahallelerinde gezintiye çıkarıyor bizi üstat, fakirlerin evleri/mezarları ile zenginlerin mezarlarını kıyaslıyoruz. Balıkçıların türlü türlü hikâyelerini dinliyoruz. Tüm bu anlatılanlar arasında deniz, toprak, doğa hakkında önemli tespitlere yer veriyor üstat.
O dönemde kaleme alınan sorunların bugün hâlâ güncelliğini koruduğunu görmek insanı üzen acı, bir o kadar da vahim bir durum. Neyse ki bu dertler ile dertlenmiş olan yazarlar geçmiş bu diyardan.
Yaşar Kemal'ın kitapta yazdığı gibi "Yazarlık namuslu iştir. Hele bizimki gibi Doğu toplumlarında yazarlık çok namuslu, çok güzel, çok kahırlı, çok zor bir iştir. Bizde yazarlığı hak edebilmek öylesine belalı bir iştir ki, bu işin içinden alnının akıyla çıkmış kişi o kadar çok değildir." Yazarlığı namuslu bir iş olarak görüp de gerçekleri/sorunları olduğu gibi okuruna aktarmaya devam eden yazarlara selam olsun.
Bu Diyar Baştanbaşa dörtlemesi severek okuduğum, okudukça farklı bakış açıları edindiğim bir seri oldu. Seriyi okuyacak olan kitap meftunlarına şimdiden keyifli okumalar dilerim. Bolca kitapla kalın..
