Kesekağıdı rengi dört duvar arasına sığmayan bir hayat belki de Ushuaia'ya sığacaktır. Acılı geçmiş bir kırk yılın telafisi olabilecek miydi acaba dünyanın sonunda yaşamaya devam etmek ?
Kuru kız yani Kız kurusu adlı karakterimiz, toplumumuzun kendi diliyle yarattığı bir karakter aslında. İçeriğinden bahsetmeden anlatmaya çalışacağım. Evlerinin bahçesindeki kurumuş bir ağaçtan esinlenerek komşularının ona taktığı bu lakap dış görünüşüyle müsemma. Çok uzun boylu, aşırı zayıf, dişlek ve kadınlıktan uzak. Hiç evlenmemiş. Çünkü yaşadığı kayıplar onu evde bir tek kendi kalana kadar diğerlerine istemsiz bir bağlılıkla tutmuş. Fedakarlıkları kendisinden de büyük. Empati yaparak okumayı bir deneyin ne denli nefes alamaz hale geldiğinizi hissedeceksiniz. Dışlanmışlığın verdiği alışkanlık kendinden ödün vermese de yalnızlığını kabullendirmişti ona.
Bir kadın olarak bizim toplumumuzda yalnız kalmak. Bırakın ülkeyi kendi mahallesinden dışarı çıkmamış bir kadından bahsediyoruz. Yakınlarını kaybettiğinde bile morgun önündeki bir görevli tarafından 'Kimseniz bir erkeğiniz, bir erkek akrabanız da mı yok?' diye sorulduğunda çarpıyor suratımıza aslında sadece kadın olmanın bile etiketlendiği çaresizlik hissi. Dünyanın sonuna gitmeye karar vermesinden çok öncesinde, yani hayallerinde vardı hep gezmek, dünyayı gezmek. Bir akıllı telefon edinmeyle başladı adım adım öğrenmeye. Gezi videolarını izledi, kafasındaki her soruyu tek tek yazdı sordu internete. Öğrenmek için okumak onu tatmin edemezdi zaten kitaplarla da arası iyi değildi. Renkli görüntülerle, akan hayatı izleyerek işlemesi gerekiyordu kendisine. Şu an içinde bulunduğumuz çağın öğrenim durumu değil mi bu? Ayfer Tunç Kuru kızla beraber bize de çevirmiş aslında aynayı. Sessizliğinden durgunluğundan gelen aptallığı okurken hazımsızlık yaşıyorsak, dönüp bir de kendimize bakmalı mıyız acaba?
Ayfer Tunç'un daha önce okumuş olduğum üçlemesi 
Kapak Kızı , 
Yeşil Peri Gecesi , 
Osman benim için unutulmazdı. İlk okuduğum kitabı 
Aziz Bey Hadisesi hala detaylarıyla hafızamda beni çok derinden etkileyen kitaplarındandır. Öldürücü darbeyi 
Suzan Defter ve 
Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura ile yaptı. 
Kuru Kız da geride kalan ve gelecek olan bütün kitapları için sabırsızlığımı körükledi. Yalnız Kuru Kız kitabında şimdiye kadar yazmış olduklarından çok daha farklı bir tarz yaratmış. Bu tarzını da çok beğendim. Okuyucusu bol olsun isterim.
Keyifli okumalarınız olsun. :)
·
361 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.