Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

280 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Diktatörlük, başkalarının seçimlerini yönetmeyi istemekle başlar.
Arno Gruen
Arno Gruen
’e göre şayet
Adolf Hitler
Adolf Hitler
gerçekten sevilmiş bir çocuk olsaydı, sevebilme yetisine de sahip olurdu. Sevebilme yetisi, empati kurmanın önünü açar ki bu durum, karşısındakine zarar verme riskini minimize eder... Dünya, Adolf Hitler’i, güce karşı duyduğu doyurulmaz açlığı, acımasızlığı, gaddarlığı, duygusuzluğu, yerleşik kurumlara karşı nefreti ve ahlaki kısıtlamalardan yoksun oluşu ile tanıdı. Zamanına göre değişik bir dil, ırkçı söylem ile alt ve orta sınıfların istemleri doğrultusunda, günümüzde hala konuşulan propaganda teknikleriyle Hitler Almanya’yı 12 yıl boyunca yönetti. Avrupa′nın büyük bölümünü ve Asya’nın bir kısmını işgal etti. ABD’nin II. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda Müttefiklerin tarafına katılması ve Kızıl Ordu’nun ilerlemesi ile Alman ordusu gerilemeye başladı. Sovyet güçlerinin 23 Nisan 1945’te Berlin’e girmesi ile Almanya’nın yenilgisi kesinleşmişti. Hitler; işgal altındaki Berlin’de, eşi Eva Braun ile yer altı sığınağında 30 Nisan 1945 günü intihar etti. Cesedi vasiyeti üzerine yakıldı. Yahudi karşıtı politikaları ve ırkçı ideolojisi, aşağı ırk olarak gördüğü en az 20 milyondan fazla insanın ölümüne neden oldu... Hitler, 28 Şubat 1926’da Hamburg Milliyetçiler Kulübü’nde yaptığı bir konuşmada şöyle demişti: “Bir hareket Marksizmle mücadele etmek istiyorsa, tıpkı onun gibi acımasız olmak zorundadır… Eğer biz galip gelirsek, Marksizm tamamen yokedilecektir; bizim hoşgörümüz yoktur. Son gazeteleri yok edilene, son örgütleri halledilene, son eğitim merkezleri dağıtılana ve en son Marksist de doğru yola döndürülene veya köküne kibrit suyu dökülene kadar rahat etmeyeceğiz. Bunun ortası yoktur.” Nasyonal sosyalizmin karşıtını yok etmeye, fiziki varlığıyla ortadan kaldırmaya dayanan siyasal mücadele (ve baskı) anlayışı, Hitler’in, asıl düşman sayılan Marksizme/komünizme yönelik olarak söylediği bu sözlerinde en açık ifadesini buluyor. Bu siyasal-ideolojik anlayış, Nazi Toplama Kamplarında, sistemleştirilmiş bir sadizmle uygulandı. II. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda, düşmanı yok etme histerisi; nasyonal sosyalist ideolojide Almanlığa zararlı bütün yabancı ideolojilerin (başta komünizm olmak üzere) kaynağı sayılan Yahudiliği ortadan kaldırma hedefi doğrultusunda seferber edilerek tırmandı. Bu süreçte Toplama Kampları, insanlık tarihinin en sistemli ve endüstrileştirilmiş soykırımının gerçekleştirildiği mekânlar (bir tür ölüm fabrikaları) oldular. II. Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndan sonra dünyadaki bir çok sosyal bilimcinin beynini bir soru kemiriyordu:
Immanuel Kant
Immanuel Kant
,
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
gibi büyük filozofları,
Albert Einstein
Albert Einstein
gibi bilimcileri,
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
gibi büyük yazarları,
Richard Wagner
Richard Wagner
gibi büyük bestecileri çıkarmış bir Alman toplumu, nasıl olur da Hitler gibi bir delinin peşinden gitmişti? Üstelik 20 milyondan fazla insanın ölmesine neden olduğu halde? Hitler “mühendis kafalı” olmalarıyla ünlü Almanlara ne yapmıştı? Onların mantıklarını nasıl “servis dışı” hale getirmişti? Sorunun özü şuydu: Mantıklı insanların, toplumların mantıksız davranmaya başlamasına sebep olan neydi? Uzun süren araştırmalarla cevabın bazı parçaları keşfedildi. En önemli kavram “R-kompleks” denilen olguydu. (google’da arayınız:) Almanların beyninde “R-Kompleks” denilen beyin bölgesi, baskın hale getirilmişti. R-kompleks, “sürüngen beyin bölgesi” demektir. Her beyinde bulunur. R-kompleksle yönetmek, kitlelerin beynindeki “ilkel içgüdüleri aktive ederek, mantıklı düşünmeyi baskılamak” demektir... Sosyal psikoloji araştırmalarına göre, bir insanın beyninin R-kompleks seviyesine indirgemenin en iyi yollarından biri onu bir gruba dahil etmekti. İnsanları “biz ve onlar” diye ayırmaktı. İç bağları sıkı bir grup içindeki kişi “akıl ihalesi” yoluyla mantığını kullanmaktan vazgeçebiliyordu... Bu amaçla kullanılan ikinci yol, kitleleri “korku kültüründe” yaşatmaktı. Aynı şekilde “dış düşmanlar” göstererek korkuya dayalı politik propaganda yapılarak da kitleler R-kompleks seviyesine indirilebiliyor. Bu siyasi stratejide 3-D çok önemlidir: ●Düşman göster, ●Dayanışma duygusunu kışkırt, ●Düşündürme! Sürekli çatışma çıkar ki, taraftarların düşünemesinler! İnsanların mantığına değil içgüdülerine hitap et! Peki kitleler bu tip “R kompleksli” liderlerde ne buluyorlar? En önemli açıklamalardan biri özdeşlik kurma psikolojisiydi. Kendi hayatında yenik, ezik, kompleksli kişiler, bu tür gücü ve otoriteyi temsil eden liderler üzerinden, kendilerini ezen kocalarından, patronlarından, üst sınıftan kendilerince intikam alıyorlardı. R-komplekse hitap eden liderlerin en büyük sırrı, kendisini bir “intikam aracı” olarak sunmalarıydı. Onlar hep; Kaybedenlere oynayarak kazanıyorlardı! Kimliklerini bir düşmana göre konumlandırıyorlardı. Mesajları şöyleydi: “Ben de senin gibiyim ama senin olmadığın bir yerdeyim, oyunla bana güç ver, nefret ettiğin herkesin canını okuyayım!” Bu tip liderler kolaylıkla iktidara gelebilirken, gidişlerinde büyük bedel öder ve ödetirler. Bu tip liderler, toplumlar için bir zeka testidir.. Hitler’in Propaganda Bakanı
Joseph Goebbels
Joseph Goebbels
: ●“Bana vicdansız bir medya verin size bilinçsiz bir toplum yaratayım” İkinci Dünya Savaşı devam ederken, Psikanalist
Walter C. Langer
Walter C. Langer
’i Hitler’in psikolojik durumuyla ilgili bir rapor hazırladı. Walter Langer amirliğinde geniş bir ekip raporun hazırlık aşamasında yazılı görsel dökümanların yanısıra Hitler’in çalışma arkadaşlarından, yakınlarından ve akrabalarından birinci el bilgiler topladı ve “Hitler Source Book” adlı on bir bin sayfalık bir veri tabanı haline getirdi. Bu devasa belge yığınından yola çıkan bilimsel kurul, Hitler’in çocukluğundan, cinsel yaşamına, sapık eğilimlerinden, psikopatolojik bozukluklarına, hatta Yahudi kanı taşıma ihtimaline kadar bütün olguları sınıfladı. Sonunda ortaya, tamamen somut olgulara dayanan eksiksiz bir psikopat portresi çıktı. Hazırlanan gizli rapor 1970’li yılların başında Amerikan hükümeti gizli raporu halka açtı. Birçok yayınevi tarafından basıldı. İlk yayınlandığı günden beri tüm dünyada ilgiyle okunan Hitler’in Psikanalizi, diktatörlük ve diktatörler var olduğu sürece güncelliğinden hiçbir şey kaybetmeyecektir… 27 Ocak 1945’te Sovyet Ordusu Auschwitz’i ele geçirdiğinde tarih, inanılması zor bir görüntüyü Rus askerleri tarafından kayda geçirir. Savaş bitmek üzeredir ama Avrupa’da yaşayan 9,5 milyon Yahudi’nin tam 6 milyonu Naziler tarafından yok edilmiştir. Peki, ufacık çocukları bile gözlerini kırpmadan, beyinlerine sıktıkları tek kurşunla öldürebilecek kadar insanlıklarını unutan Almanların bu benzersiz vahşetteki davranışlarının altında yatan neydi? Tam 1600 çalışma ve ölüm kampında çalışan on binlerce gardiyanın tereddütsüzce katliamları icra etmelerinin rasyonel bir açıklaması yapılabilir miydi? Holokost’un karar vericileri Hitler ve arkadaşları olmakla birlikte bu benzersiz vahşeti hayata geçirenler ise Alman toplumunun her kesitinden ve her sınıfından insanlar olmuştu. Ulusal bir proje olan Yahudi ırkını imha planı, “dünyayı kemiren bir şeytandan kurtarmayı” ve Alman ırkını Yahudi ırkından arındırmayı öngörmüştü. Tam sonuca ulaşılamamıştır ama yarıda kalınsa da, insanlık tarihine büyük bir kara leke bırakmıştır... Ona dahi diyenler öyle zannedenler fena yanılıyorlar... Büyük katliamlar her ne kadar belli bir zeka seviyesi gerektiriyor olsada HİTLER'in zeki olmadığı kesindir... O sanıldığı gibi dahi olsaydı II. Emperyalist Paylaşım Savaşı'da büyük komutan
Josef Stalin
Josef Stalin
'e ve Sovyet Kızıl Ordusu'na yenilmezdi.. Keyifle okuyunuz.....!!!!
Hitler'in Psikopatolojisi
Hitler'in PsikopatolojisiWalter C. Langer · Donkişot Yayınları · 2004210 okunma
·
573 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Dağlar okurunun profil resmi
Cemo can yine döktürmüşsün emeğine sağlık 😍😍keyifle okudum bir psikopatın hayatını 😉örnekleri bugün de var olanlar tarihin çöplüğüne gönderilecek🙏🏻barış ve özgürlük dolu günlere🕊✌🏼✌🏼sevgiler dostum
Canaokumalar okurunun profil resmi
Keyifle ve heyecanla okudum. R kompleks daha yakın zamanlı gözlemlerimi anımsattı, maalesef
cemo okurunun profil resmi
R-kompleks sürekli maalesef... olmadığı ve olmayacağı günlere diyelim ! ✌️
4 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.