Akıl yürütmek ve sevmek ya da nefret etmek ruhun geçirdiği haller değildir, ruha sahip olanın ruha sahip olması bakımından geçirdiği hallerdir. dolayısıyla ruha sahip olan bozulunca ne hatırla ne desever. Bunlar akla değil, ortak olana (ruh-beden birleşimine) aittir, o da artık ortadan kalkmıştır. Akıl ide daha bir tanrısal, etkilere kapalı bir şey olsa gerek.