Vaktiyle Osmanlılar gibi kabına sığmayan genç bir millet, garp'tan çok istila hırslarını kendi tabi sahalarında yani doğuda aramış olsalardı, bugün Anadolu'dan öteye geçmeyen Türkiye'nin doğu sınırı tâ Hindistan'a kadar dayanmış olacak ve tabii kuvvetli hudutlar içinde kurulmuş bir hükümet olarak gayet emin ve gelecekten güvenli bir halde Asya'da hüküm icra edecekti.
Ancak Şiilik duvarını delemeyen Birinci Selim'in torunları böyle tecrübelere girişmediler ve kuvvetlerinin boş yere hıristiyan Avrupa'da tükettiler. Temel çürük olduğundan kurdukları saltanat binası da Avrupa'da geçici oldu.