Gönderi

Hiç­bir şeyin, ama hiçbir şeyin önemi yoktu ve ben bunun niçin böyle olduğunu biliyordum. O da bunun sebebini bilmekteydi. Geçirmiş olduğum bu saçma, boş hayat bo­yunca geleceğimin derinliklerinden ve henüz gelmemiş yılların arasından karanlık bir soluk bana doğru yükseli­yor; bu soluk, geçtiği yerde, yaşadığım yollardan daha gerçek olmayan o gelecek yıllar için vaat edilen bütün şeyleri aynı hizaya getiriyordu. Başkalarının ölümünün, bir annenin sevgisinin, onun Tanrısının, seçilen yaşamla­rın, kaderlerin ne önemi vardı benim için, değil mi ki beni de, onun gibi benim kardeşim olduklarını söyleyen milyarlarca imtiyazlıyı da bir tek kader seçecekti. Anlı­yor muydu bunu, anlayabiliyor muydu acaba?
Sayfa 109
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.