Jack London ,bir yazarın hayatı hakkında bir oto-biyografi yapmak ayrı bir edebi dalken,
Jack London her eserinde oto-biyografi tarzda yazılma izlenemi veren ender yazarlardandır. 1876 San Francisco dogumludur ve eserlerinde bu şehirin içindeki yaşanmışlıkları fazlasıyla yer almaktadır. İlk kitabı
Kurdun Oğlu yayınlayıp hatrı sayılır bir okur kitlesine ulaşmıştır.
Beyaz Diş gibi önemli eserleri kaleme almıştır. 1916 yılında kitapta sonu intihar gibi(ufak spoiler :) ) olan bir ölüm olsada gerçekte öyle bir ölüm ile karşılaşmamıştır.O kadar gerçekçi bir ölüm tarifi yapılmışki eserde kendisi bizzat ölmediğine dair açıklama yapmak zorunda kalmıştır.
Eseri nereden anlatmaya başlasamki o kadar mükemmel bir eserdiki günün yorucu monotonlugunda kah pasifigin güney denizlerine kah California'nın ağır yaşamına kah aşkın nirvanalarına oradan oraya sürüklendim. Eserin bir kurgu yapısında olduğunu düşünmek yazara saygısızlık olacağını düşünüyorum. Her şey gerçekte
Jack London tarafından duyguların sonuna kadar yaşandığını o kadar belli ediyorki... En çaresiz kaldığı anlar,en sevinçli anları hepsi hayali karakter(!) olarak adlandırdıgımız Martin Eden değil gerçek sahibi
Jack London olduğunu bildiriyor bize. Her anının gerçekte ızdırabını çekerken nasıl düşünüyorsa eserdede birebir aktarılmış.
Eserde karakter tahlili yapmak istersem Martin Eden ilk başlarda denizci bir kişi nasılsa tamda öyle bir karakter olarak karşılıyor bizleri. Eglenceye düşkün,girişken kah vuran kah düşen ama hayatı seven tipten çalışkan birisi olarak. Ta ki hayatındaki en sıradışı olan duygu gerçekleşmiştir. Aşk.... Çok ilginç bir taze esinti gibi....
Ona nereden ulaştı bilmiyor ama tüm hayatını değiştirdi ve bitirdi..
Ruth isminde San Francisco,Oakland'daki üst sınıfa ait bir kadına aşık olmuştur.(ailesi Ruth tam bir kadın olarak tasvir etmiyor.Kadınlığa erişmesi için Mart buradan deney tahtası oluyor) Üst sınıftaki insanlar son derece eğitimli ve alt tabaka tarafından insanların tanrısı derecesinde bir tasvir olarak yer alıyor. İmkansıza yakın olarak bu sınıflarda yer alınacağını belirtiyor. Sahi bu kadar üstinsan sınıfı ulaşılamaz mı?
İşte burada
Friedrich Nietzsche 'nin üstinsan ve hiçlik felsefesine eserde büyük bir eleştiri vardır. İnsanların ne kadar eğitimli ve paralıda olsa bayağılığı olduğunu ve hiçbir farklarının olmadıgını okuyuculara anlatıyor.
Martin Eden egitimsiz,kaba,hatta dil bilgisi eksikliginden konuşacagı kelimeleri bile yarım bırakan yuvarlayan bir gemicidir. Ruth'a aşık olduktan sonra ise hayatını ona adayıp çok ünlü ve para sahibi olan bir kişi olmak için çabalamıştır. Çünkü o hayatında tek aşık oldugu kadındır. Ruth ise ona karşı ilk başlarda hiçbir şey hissetmemiştir. Ta ki ruhun aynaları birbirini gösterene kadar.. Sonucunda hayatta Marta hiç kimse inanmamıştır. Çok günler aç kaldı ve susuz kaldı. Çevresinde en sevdigi insanlar bile terk etti. Ne içindi? Parası yoktu ve iş sahibi degildi.
Açlık kitabında yazarların hayatındaki bu çıkmazı sonuna kadar anlatıyor.
Döneme en büyük eleştiri kişiler bir robot gibi çalışıp sadece para kazanması ögütlenmişti. Martin her zaman bunu reddeddi. Üst sınıf ve alt sınıf mensupları bunu hayatlarının temeline o kadar oturtmuş ki yazı yazmayı boş bir şey olarak görmektedir.Hani şu egitimli kesim(!) Martin ise bir denizci gibi üst sınıfta yer almak için keskin bir dönüş yapıp çok ünlü bir yazar olarak karşımıza çıkıyor.
Friedrich Nietzsche gibi yazar ve felsefecilerin düşüncelerini farklı karakterlere desarj etmiştir. Kitabın çevirmeni Levent Cinemre çevirisi ve notları ise o kadar mükemmel eklenmiş ki farklı bilgilerin yanında sanki göge baktıgımızda gördügümüz yıldızların içine kadar bizi sokup onları keşfe sokmuştur. Okuyuculara İş bankası çevirisini şiddetle tavsiye etmekteyim.
Eserde Martin Eden karakteri ve
Jack London ile yazarlık yolunda yazdığı eserlerine verilen isimler ve dergi isimleri gerçek yaşamında paralellik vardır.
Jack London gerçekte ilk hikayesinin yayınlandığı dergi Black Cat dergisine 5 dolara satmıştır. Martin ise White Mouse dergisine aynı miktara satmıştır. Hayatı ile paralel giden bu eser otobiyografik tarzda bir roman olması ile okuyucuyu gerçekçiliği ile büyülüyor.
Son derece yararlı bir okuma oldu,tüm keyfiyatı ile rahat bir okuma gerçekleştirip heybeme yeni hayatlar ekledim.
İyi okumalar Sayın Romalılar (^ ͜ʖ^)
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,5bin okunma
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
