700 sayfa.. 2 haftalık bir okuma.. Gerçekten yaşadığım 4 aylık bir macera.
Stephen King daha önce okumadım, ancak elbette duydum. Korku türü yazdığını biliyor, açıkçası bu kategoriye karşı çok da ilgim olmadığı için kitaplarını es geçiyordum. Sonra bir gün karşıma Peri Masalı çıktı. King'e ait bir fantastik olduğunu görünce tamamen çılgına döndüm. Açıkçası kitaba karşı inanılmaz bir merak bürüdü içimi neden bende bilmiyorum. Hatta kitaba başlamadan önce hakkında yabancı okurların çektikleri inceleme videolarını bile izledim. Bir okur, harika bir kitap olduğundan(5☆) ancak King'e ilk defa başlayacak olanlara bunu önermediğini söyledi. Bende 'Ne kadar zor ya da farklı olabilir canım!' diyerekten kitaba daha fazla dayanamadan başladım. Arkadaşlar sonuç şu: Kitap harika ve King'e çıkacak ilk basamak adına cidden aşırı zor. Her neyse sırasıyla gidiyoruz. Sonra belli bir noktaya kadar şu modda ilerledim: 'Ee kitap çok güzel de King'in farklılığı nerede? Yazarın ya da kitaplarının özelliği ne?' Bu sorunun cevabını kitabın yarısında tamamlamaya başladım. Bence özelliği ya da benim yazardan ve kitaptan hissettiğim durum şu: Okuru cidden tanıyan ve ona istediğini veren bir yazar bir kere. Yemin ederim bir sayfada şöyle oldum, okurken bir an içimden şu düşünceyi geçirdim 'Ya bence kitap biraz hızlanmalı ve şimdi biraz aksiyon görmeliyiz.' Dedim ve bakın yan sayfada sanki bana cevap verirmiş gibi istediğim şeyler teker teker olmaya başladı. Ve bu örneği birkaç yerde daha yaşadım. Demek istediğim cidden okurun zihninden okurmuş gibi yazıyor. Bunun dışında ikinci büyülendiğim olay (her kitabında bu kitabında olduğu gibi mi bilmiyorum ama) kurgunun, olay örgüsünün yavaş yavaş ancak kesinlikle insanı sıkmadan işlenmesi. Bakın yemin ederim (ne çok yemin ettim!) 4 ay o dünyadaymışım gibi hissediyorum. Bir o kadar yorgun ama bir o kadar da büyüleyici. Sonra (biraz hızlanalım) üçüncü büyülendiğim durum şu: KARAKTERLER!! Bakın sevgili arkadaşlar böyle güzel karakterleri özellikle Charlie gibi birisini gerçekten okumalısınız. 10/10. Hatta 100/100. O kadar güzel bir karakter, hadi gene yemin edeyim. O kadar diyorum ya.. Kitap 700 sayfa olmasına ve biir sürüüü maceralar ve olaylar işlenmesine rağmen size kitabın her sayfasını anlatabilirim. Karakterler, kitap aklıma kazındı resmen. King kafamı ele geçirdi! Vay canına sevgili dostlarım, vay canına! Kısacası bir toplayayım, zira anlatmak istediğim 699 sayfa daha var. Beyinleri yakmayalım. Ben kitabı çok beğendim. Okurken ürperdim, üzüldüm, ağladım, mutlu oldum ve 'Yaa♡, Allah'ım yicemm, off çok tatlı, ne!?, vay..' gibi cümleleri dayanamayıp sesli dile getirdim ve etrafımdakileri de bu maceraya sürükledim. Mutlulukta vardı, hüzünde.. Bu kitabı cidden okuduğum bir kitap olarak ele alamıyorum ben. Yaşadığım bir macera olarak nitelendiriyorum ve sanırım zihnimde de hep böyle kalacak. Ancak okumak isteyen okurlara genel bir tavsiye de ya da uyarı da bulunmak isterim. Kitap günlük gibi ilerliyor. Detaylıca, gün gün, olay olay. Ayrıca masalsı bir fantastik. Bu yüzden dilinden rahatsız olacak ya da sıkılacak okurlar olabilir. Vallahi tek uyarım bu. Aklıma başka bir şey gelmiyor. Karakterler MÜKEMMEL!! Evet.. bu şekilde.. Düşüncelerime kulak verdiğiniz için teşekkürler. Umarım siz daha da güzellerini okursunuz ve yaşarsınız. Çokça sevgilerimle, Çınar Sokak 1 numara da buluşalım.. ;)