152 syf.
4/10 puan verdi
Yalnızlık bu kadar sömürüleceğini bilseydi, gider birilerinin arkasına saklanırdı yahu... Tamam emmi yalnızsın, en yalnız sensin, senden yalnızı yok, yalnızlığın kitabını da yazdın, biz de bir halt ettik okuduk, hep bu popüler kültürün ve de yalnızlık mastürbasyonunun etkisi yüzünden oldu bunlar, affet, sayende yalnızlığıyla kalabalıkların ilgisini çekmeye çalışır güruha tonla malzeme çıktı, birka'ya onlarca alıntı döşendik, yedi düvele yalnızlığımızı duyurduk, sağır sultanın dahi kulağı çınladı da o da senin kulaklarını çınlattı, umarım işitmişsindir, senin de yalnızlığına bir nebze ses olsun bak, sen de seviyorsun arada, nereden gelirse gelsin bir "hişt hişt" duymayı, itiraf et. "Her şey yaşla birlikte azalırken konuşma coşkusu azalmıyor, aksine güçleniyor." alıntısı geliyor aklıma (Bkz. 
Aşk Aptallığı), sen anlattıkça. Bu kısmı okuduğumda, kitabın yanına o anki hislerimi not edivermiştim ben de: Yaşlanınca bütün güç çenende toplanıyor, sonra da çeneni bağlayıp gömüyorlar zaten... Sohbet ediyor olsak kafamı sikerdin kesin, gözlerimi devirip ne zaman mesanen baskı yapacak da çişe kalkacaksın veya ne zaman takma dişlerin falan rahatsız edecek de su içmeye neyin kaçacaksın, ben de iki dk kendimi toparlayabileceğim diye fırsat kollardım emin ol. Eskiden yaşlılarla iyi geçindiğimi düşünürdüm. Onlarla oturmaktan, sohbetlerini dinlemekten zevk alırdım. Yine vardır sohbeti güzel yaşlılar, kesin, ama sanırım artık bana denk gelmemeye başladı ve ben de yaşlılardan umudu kestim. Artık mümkün mertebe yaşlı bulunan ortamlara girmemeye, bir arada olmamaya gayret ediyorum. Sanırım ben de yaşlanıyorum ve deli deliyi görünce çomağını saklıyor... Gerçi gençlerle de pek anlaşamıyorum, onlar da bir başka havada. Benim nesil, arada kalmış gibi bir durumda bu devirde, bilenler bilir... Ulan Fournier! Seni gömeceğim derken sana benzedim iyi mi -_-
Yukarıda da belirttiğim gibi, popüler kültür ve bu kültürün yalnızlık güzellemeleri sağolsun (!?), yazar sürekli önüme düşüyordu, kitaplarını dijital olarak bulmak da biraz sorun teşkil etti ama ne de olsa kısa kitaplar diyerekten okumayı göze almıştım. Ta ki, kitap alışverişlerimden birinde bu kitabı da temin edip "hadi bi yol okuyuverek" deyiverdim. Hala da diyorum, yazarın 
Dul kitabını daha çok merak ediyorum ve bir ara onu da okumak isterim, ama yazarın öyle aman aman methedilecek denli bir albenisi yok. Beni açmadı yani. Kusura bakmasın. Yalnızlık felsefesi bekleyerek kitaba başlayacaksanız da hiç başlamayın. Dede, yalnızlığın öyle bir suyunu çıkarıyor ki, sinekten yağ çıkarmak tabiri tövbe eder, imana gelir o derece. "Ya" demeden yalnızım, yalnızım da yalnızım, aaa şurda bir yalnız mı var, şuraya da melankolik birkaç yalnız çizelim, kalabalıklar içinde yalnızım, sonunda beni aralarına aldılar ama ben yalnızım, bırakın yalnız kalayım, ama arada arayın beni, ama fazla da içine etmeyin yalnızlığımın, çünkü ben yalnızım... Aaa!!! Darlandım amk... Yaşlanınca çocuk gibi oluyorsunuz kusura bakmayın.
Hiç mi olumlu yanı yoktu kitabın, illa ki vardı, şuraya iliştirivereyim de yarın bir gün kitabı elden çıkardığımda, en azından şunları da katmıştı bana diyebileyim:
Bir kere, Theresa May hükümetinin 2018 yılında açtığı bir bakanlığı bile var bu yalnızlığın. "Yalnızlık Bakanlığı"
Biraz Fransızca ve diğer birkaç dilde "yalnızlık" tanımlı söyleyişler.
Bu arada, diğer kitaplarında da anlattığı bazı olaylarla bu kitabında da karşılaşmanız mümkün, yazarı takip edeceklere buradan söylemek lazım. Eğer kitapları okumanın belirli bir sırası varsa, bence sıraya riayet etmeniz sizin için daha sağlıklı bir okuma vadedebilir.
"23 Ocak 2019 tarihli bugün, dünya yalnızlık günü olmalı" diye bir kısım görünce işaretledim ama Yalnızlar Günü 11 Kasım'mış. Genel kültür...
Yazarın yaşadığı belediyenin, yalnız yaşayan yaşlıları arayıp, yeterince su içip içmediğini falan sorması bence güzel bir uygulama idi.
Ve de tabii ki birkaç güzel alıntı...
Son olarak, sövmeyi unuttuğum yerler için üzgünüm ama birkaç yer için daha sövmezsem rahat edemem. Gölgeni bile dramatize ettin ya en sonunda, valla helal olsun sana. Biraz daha paranoya yaparsan emin ol gölgen de seninle konuşmaya başlayacaktır, işte o zaman yalnız kalmazsın dede. İnsanların yeryüzündeki varlık nedenlerinin sana eşlik etmek olduğunu düşünüyormuşsun bir de... Yahu arkadaş, bu dedeye sahip çıkmayın ya... Ben daha bir şey demiyorum, Haydn youtube.com/watch?v=tF5kr25... eyvallah...
·
1.961 görüntüleme
Şunu kulağına tak bir doğa yürüyüşü yap sevgili kardeşim, kafan dağılsın 😉
spotify.link/Wt4Mrm29SDb
Not : Into the Wild filminden
Ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seniii…
Benden de bir youtu.be/YP7ghF9pwys?si=... İncelemene de bayıldım, demeden geçemeyeceğim 👌🏼
Toplu konutların yalnızlığı böyle Haydn dinletir işte😃 evde birileri olsaydı “içim bayıldı kapat” derdi
Valla şu an Çaykovski dinliyorum, biri bir çay koysa da içiversek :P yalnızlık yine yendi bizi heyhat :D
9 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Sana sonuna kadar katıldım. Yüreğine kalemine sağlık 🙏🏻
Valla hocam, sanırım sizin de bu yazarın bir kitabına, hatta bu kitabına bile olabilir, buna benzer bir yorumunuz olmuştu, o ara gözüme çarpmıştı ama yok canım o kadar da kötü değildir diye düşünmüştüm içten içe... O kadarmış :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.