Gönderi

Ey Rusya, sen de cesur, erişilmez bir troyka gibi değil misin? Altında yollar tozlanır, köprüler sallanır, her şey geride kalır. Görenler bu tanrısal kudret karşısında hayretler içinde kalır. Gökten inme bir bulut mu yoksa? Bu korkunç, doludizgin gidiş nereye? Atlardaki bu tılsımlı gücün anlamı ne? Ah! Atlar, güzel atlar, yelelerinizde kasırga mı gizlenir? Dev gibi gövdeleri kulak mı kesilir? Uzaktan, tanıdığı türküyü duyunca adaleli göğüsleri kabarır, nalları sanki yere değmiyormuş gibi havada uçarken, bütün ilhamını Tanrı'dan alarak, upuzun tek bir çizgi olur. Ey Rusya nereye gidiyorsun? Cevap ver!.. Vermiyorsun. Çıngıraklar tatlı sesle çınlarken, havanın paramparça olmuş parçaları çatırdıyor ve rüzgara dönüşüyor, topraktaki her şeyi uçurup götürüyor. Bir gün, öteki uluslar ve ülkeler, kenara çekilerek yol verecekler sana!..
Sayfa 227 - İskeleKitabı okudu
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.