Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
YENİ DÜNYA- kitap yorumu
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
ülkemizde gerçekten çok popüler olan, ülkemiz için çok değerli bir yazardır. Benim için de bazı eserleri abartılıyor gibi gelip, bazı eserlerinde popüler kültürün abartmasıyla oluşan fazla beklentilerimin karşılanamadığı ama öykü kitaplarına ve düşüncelerine, cesur diline hayran kaldığım bir yazar. Evet, çok popüler olan kitaplarından
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki Şeytan
ve
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu Madonna
beklediğimi bulamamıştım ancak
Sırça Köşk
Sırça Köşk
ve
Değirmen
Değirmen
öykü eserleriyle kendini hayran bırakmıştı yazarımız. Bu eserinden de umutluydum ve beklediğim gibi de oldu diyebilirim. Eserimiz birbirinden etkileyici, her satırında gözünüzü doldurabilecek, tüylerinizi diken diken yapabilecek ve uzun uzun sorgulatan halkımızı, o dönemdeki ülkemizin durumunu, fakirliği, yoksulluğu, çaresizliği, umutsuzluğu, adaletsizliği anlatan öykülerle dolu. Her öykü gerçekten çok etkileyiciydi ama benim için çok ama çok etkileyici olanlar, gözlerimi dolduranlar ve bir iki dakika duvara bakarak hayatı sorgulamamı sağlayan birkaç tane vardı ki bunlar hakkında ayrıca konuşmak istiyorum. Yazarımızın dili romanlarına göre daha akıcı geldi bana çünkü diğer öykü kitaplarındaki gibi her öykü kısaca bitiyor ve sizi sıkmıyor. her öykü merak uyandırıcı ve sizi içine yazarın akıcı diliyle içine çekiyor. Evet, betimlemeler çok fazla çünkü o Sabahattin Ali. Anneme çok etkilendiğim "ayran" hikayesini okuttuğumda ondan aldığım cevap, çok güzel ama fazla betimleme var oldu. Betimlemelere alışkın olmayanlar belki sıkılabilir ama daha önce türk edebiyatı okumuş ve sabahattin ali ile tanışmış olanlar bu durum karşısında etkilenmezler diye düşünüyorum. Beni çok rahatsız etmedi, romanlarındaki kadar. İlk 50 sayfadaki hikaye inanılmaz hızlı geçti ve çok etkilendiklerim bunlar arasında oldu ancak sonraki 50 sayfadaki hikayeler biraz daha durgundu diyebilirim. Bir noktada bazı hikayelerin içine giremediğim de oldu ama kısa oldukları için bu durum d olumsuzluk yaratamadı. Sadece kitabin o nabzını düşüren kısım oldu bunlar. Bu yüzden tam puan veremedim. 1)HANENDE MELEK İlk etkilendiğim öykü buydu. Bir kahvede şarkı söyleyen kadına asılan yaşlı, ayyaş bir adamın , adamın yoksul ailesinin ve bu şarkıcı genç kadının hikayesini anlatıyor öykü. Kadına asılan yaşlı ve ayyaş adam kimse tarafından sevilmez. Ne işi vardır doğru düzgün , ne karakteri , ne de itibarı. Sürekli takıldığı mekandaki şarkıcı kadına sürekli olarak hediyeler vermeye çalışır ve ona asılır. Bu hediyeler fakirlikten ağzı kokan karısından kandırıp aldığı değerli eşyalardır. Ailesi ile ilgilenmeyen, küçük kızı umutsuzluk ve yoksulluk içinde kıvranırken o bu mekanda şarkıcı kadını dinlemeye gitmeye devam eden bir babadır aslında. Şarkıcı kadının bu durum karşısında adamın karısına ve küçük kızına yardım etmesini okuyoruz. Tüylerimi diken diken eden bir öyküydü. Özellikle küçük kızın olduğu kısımlarda ve bu şarkıcı kadınla aralarındaki iletişim beni çok üzdü. Küçük kızı babasını çağırmak için annesinin göndermesi, kızın o yağmurda dövülen, sarhoş babası eve götürme çabası ve babası dönmeyince annesinin kızı suçlayıp dövüyo olması beni mahvetti.. 2)AYRAN En etkilendiğim öyküydü. Anneme bile okuttum sadece bunu. Küçük bir oğlanın köyde annesi ve kardeşlerine bakmak için dondurucu soğuklarda her gün tren istasyonuna gitmesi ve ayran satmasını , daha doğrusu ayran satmaya çalışmasını anlatıyor öykü. Hayatta kalma çabası, kardeşlerinin ruhsal durumu, küçücük oğlanın omuzlarına binen sorumluluk, açlık, sefalet, annesinin yaşam stili( temizlik yaparak geçinmeye çalışası ve eve çok az gelmesi , babası bilinmeyen çocuklar doğurması ve tüm yükü büyük oğluna yüklemesi istemeden ve çaresizce..) çok çok gerçekçiydi. Gözlerim doldu okurken. Aşırı etkilendim. En azından herkes bu öyküyü okumalı. HERKES! 3)ISITMAK İÇİN Yaşlı çamaşırcı bir kadının , kadının hasta kızının ve çamaşıra gittiği bir gencin hikayesini anlatıyor eser. Kadın kızını ısıtmak için dilenmeye çalışır ancak bu genç ona yardım etmez, edemez. Daha sonrasında gencin içine oturan bu durum onu görmeye gitmesini sağlar. Kadının evini bulduğunda gerçek yoksulluğu görür bu gencimiz. Kadının kızı soğuktan ölmüştür. Kadın onu kendi bedeniyle ısıtmaya çalışır çünkü ısıtmak için bir odun alacak parası bile yoktur. Ateş yakacak bir çırpı bile bulamaz. Yoksulluğu tüyler ürpertici şekilde suratımız çarpan yazarımız beni bu öyküde de yerle bir etti. Çok etkilendim. Fakirlik daha güzel bir şekilde aktarılamazdı. Çok çok etkileyici anlatılmıştı. Halimize şükür edeceğimiz bir öykü. 4)İKİ KADIN Yaşlı bir adamla evli 2 köylü kadının hikayesini anlatıyor öykü. Adam çok yaşlı ve hastadır. İlk karısı ve genç kuması, kumasının çocuğu ile birlikte köydeki küçük bir evde yaşarlar. Adam o kadar cimri, katı, bencildir ki sefalet içinde yaşayan bu kadınlar ve küçük oğlan adamın ölmesini beklerler her gün. Bir gün adam ölür ancak beraberinde tüm sakladığı mal varlığını götürür. Kadınlar adamın gizli paraların yerini ararlar ama bulamazlar. Bu kadınlar psikolojisi, yaşadıkları eziyet, yıların acımasızlığı, kadın olmanın zorluğu, türkiye'nin gelişmemiş yerlerindeki kadınların yaşadığı bu gerçekçi acımasız hayatta kalma mücadelesi çok etkiledi beni. Daha önce okuduğum
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem Güneş
eserine benzettim. Çok güzel ve üzücüydü.
Yeni Dünya
Yeni DünyaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202127,1bin okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.