Gönderi

Doğal İnsan
En şaştığı şey doğal insandı. Bir evin önünde iki yaşlı adamın dünya çok olağan bir yermiş, kendilerinin de orada olmaları, o işlerle meşgul olmaları çok olağanmış gibi, söyledikleri tam söylenecek şeymiş, anladıkları zaten anlatılanmış gibi söze durmaları, ihtarları, gülüşmeleri, şaşkınlıkları... en çok tuhafına giden şeylerdi. Bu ne idi böyle, nasıl olurdu? Bu intibak nasıl olmuştu? Ellerinden bir şey kaymayanların elleri ne tür ellerdi? Aziz ağaçları ve taşları bile tedirgin ve müteyakkız görüyordu, yerin örtüsü bile tedirgin ve kaygandı, kedi bile kulağı ve kuyruğu ile tetikteydi, suların akışı bir gitme rahatlığıydı, nasıl olsa işte akıyor gidiyor, handiyse bitiyorum, varacağım yerin yolundayım, artık kimi neyi sularsam hükmünde iken insan, işte şu insan bütün bunların sahibi olduğu zannı ve muhkemliği ile dağa baksa dağa söylüyor, birbiri üstüne yığılı taş duvarİarın yanından onu ilk oraya koyan olarak geçiyor, hiçbir şeyin yapışmadığı kadar dünyaya zamklanıyordu. Dünya bu zamktan kurtulmak için her sabah, her akşam rüzgârlarla silkiniyor, yağmurlarla yıkanıyor, karla ovunuyor, titriyor, ilk hali ile yalnız, mağrur, sessiz olacağı zamanı bekliyordu.
Sayfa 335Kitabı okudu
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.