"Biliyor musun Ege, elektrik kesintisini çok severdim..."
"Karanlığı mı severdin?" Başımı salladım.
"Karanlığı değil, karanlığa mahkum olmayı severdim... Karanlığı sevseydim eğer her akşam kalkıp ışığımı kapatırdım. Oysa ben ışık ben kapatmadan elimden alınsın
istiyordum. Karanlıkta kalmak değil, ona mahkum olmak istiyordum. Ve sanırım sonsuz karanlığa mahkum edildim..." Başımı kaldrıp ona baktım,
"Sonra sen bana ışık oldun. Yorganıma bile ışıklar taktın, hayatımı aydınlattın..." Ege dudaklarını dudaklarıma değdirdi bir anda ve bu karanlık odayı benim için aydınlatan
son bir cümle kurdu,