Gönderi

Ne kadar çok uyuduğunu, ne kadar çok uyumak istediğini fark etti. Eskiden uyumaktan nefret ederdi. Uyku, hayatının en değerli anlarını çalardı ondan. Uykuya nasıl hınç duyardı. Şimdiyse hayata diş biliyordu. Hayat iyi değildi, nahoş, acı bir tat bırakıyordu ağzında. Onu korkutan da buydu. Yaşamı özlemeyen bir yaşam, bitmeye yüz tutmuş demekti.
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.